27 Aralık 2011 Salı

TEREYAĞLI ve MISIR UNLU POĞAÇA

          Bir karadenizli olarak mısır ununun yeri her zaman farklıdır benim mutfağımda. Annem de bize sık sık mısır unlu kek ve poğaçalar yapardı çocukluğumda o yüzden çok alışık olduğum ve sevdiğim bir tattır. Annem  Giresun'da kendi yapar mısır unu ve tereyağını, her zaman bulunur evimiz de yani. Bende bunları poğaçalarda ve keklerde kullanırım güzel olur. 
         Sevgili Yemek Vakti Aylin'de  tereyağlı mısır unlu poğaça tarifini görünce hemen denemek istedim. Özellikle üzerine mısır unu dökülmesine bayıldım ve çok lezzetli oldular gerçekten.  İlk yaptığımda fotoğraflarını çekememiştim. Yanında bir de zeytinli poğaçalar da yapmama rağmen baktım ki benim şekerler ve eşim pusuya yatmış poğaçaları bekliyorlar anladım hemen tükenecek bunlar çabucak daha fırın tepsisindeyken fotoğrafladım. Denemediyseniz ve tereyağı-mısır unu ikilisini seviyorsanız mutlaka deneyin derim.

 MALZEMELER:
  • 150 gram oda ısısında tereyağı
  • 1 çay bardağı sıvı yağ
  • 2 yumurta(1 sarısı üzeri için ayrılacak)
  • 3 yemek kaşığı yoğurt
  • 2 su bardağı mısır unu
  • 1,5 su bardağı sade kek un(veya normal un)
  • 2 çay kaşığı tuz
  • 1 çay kaşığı kabartma tozu(normal un kullanacaksanız 1 paket)
İç malzemesi:

  • 1 kase rendelenmiş izmir tulumu ( ben beyaz peynir kullandım )
Üzeri için:
  • 1 yemek kaşığı mısır unu

 YAPILIŞI:
  1. Hamur malzemelerinin hepsini bir kaba alıp iyice yoğurun. Mandalinadan biraz küçük parçalar koparıp ortasına tulum peyniri koyun ve istediğimiz şekilde kapatın.
  2. Yağlanmış tepsiye dizip üzerlerine yumurta sarısı sürüp mısır unu serpiştirin.180 derece ön ısılı fırında kızarana kadar yaklaşık 20 dakika pişirin.
AFİYET OLSUN...

26 Aralık 2011 Pazartesi

MEVLÜT KURABİYELERİ ve HEDİYE PAKETİ PASTAM


2011 'in son haftasında herkese merhaba;

      Şeker hamuruna iyice elim alıştı artık. Geçtiğimiz hafta sonu Çiğdem'in  mevlütü vardı . Onun için  ev şeklinde kurabiyeler yaptık  beraber şeker hamuru ile kapladık; güzelce paketledik ve mevlüt de dağıttık. Kurabiyelerimiz renk renk gerçekten çok güzel oldular ve çok beğenildiler herkes tarafından. Canım arkadaşımın evi için yaptığı bu mevlütü tekrar Allah kabul etsin diyorum.

       Gerçekten bu şeker hamuru insanda bağımlılık yapıyor çok iyi anladım bunu.  Yaptıkça yapasım geliyor,  bir bahane olsa da yeni modeller denesem diyorum . Bir  de şeker hamurlu kurabiyelerin ve pastaların neden bu kadar pahalı olduğunu anladım, çünkü öyle beş dakikada yapılacak bir şey değil, çok detaylı bir iş ve çok emek istiyor gerçekten. Benim gibi  zevk alarak yapanlar için yorucu ama zevkli bir uğraş, yok eğer hemen sıkılanlardansanız hiç bulaşmayın derim doğrusu.

       
           Bu arada siparişler almaya başladım. İlk önce pasta siparişi aldım . Ne zor şeymiş sipariş pasta yapmak. Hiç öyle dışarıdan göründüğü gibi kolay değil. Ama Allah'tan sorunsuz teslim ettim ve çok beğenildi. İşte bu en güzel ve zevkli yanı , insan yaptıkları beğenilince unutuyor sanki yorgunluğunu ve mutlu oluyor :) Daha önce yaptıklarımı görmek istiyorlar sipariş verenler, bu yüzden sadece şeker hamurlu pastalarımın ve kurabiyelerimin olduğu bir blog hazırlıyorum. Nasıl yetişeceksem artık bilemiyorum. Bitince bunu da paylaşacağım sizlerle. Kendi çapımda bir şeyler yapmaya çalışıyorum işte Allah utandırmasın inşallah. Benden haberler bu kadar şimdilik görüşmek üzere sevgiler... 

23 Aralık 2011 Cuma

İşte Tüm Türkiye’nin Merakla Beklediği Tarif!


Son zamanlarda herkesin konuştuğu hatta Obama’nın hanımının bile merak ettiği tarif; Pınar Labneli!

Herkes bu tarifi merak ediyor, lezzeti dünyanın bir ucuna yayılıyor.

Pınar Labneli Yedi Baharatlı Pasta’nın tarifini www.facebook.com/PinarLabne adresinden öğrenebilirsiniz.

Diğer Pınar Labne’li tarifleri herkesten önce öğrenmek için sayfayı takip etmeyi unutmayın!

Bir bumads advertorial içeriğidir.


TUZLU SİMİT

       Geçen hafta kızımın okulundaki doğum günü  için hapmıştım bu tuzlu kurabiyeleri. O yoğunluğumun ve telaşımın arasında pastanın fotoğrafını bile alelacele çekerken özellikle vakit ayırıp fotoğrafını çektim tuzlu simitlerin senin için  Ülkücüm.  Bu tarifimi sevgili Ülkü'nün ev sahipliği yaptığı  Porselen Demlik Çay Saati 70. Hafta Etkinliğine güzel daveti için çok teşekkür ederek gönderiyorum.

        
        Bu tarif benim evlendiğim ilk yıllarda yani sekiz yıl önce oluşturmuş olduğum tarif defterimden klasik bir tuzlu kurabiye. Uzun zamandır yapmıyordum açıkçası ,eşim bile özlemişim bizim için de yapsana dedi. Doğru ama yeni tarifler deneyeyim derken eski tariflere zaman mı kalıyor. Allah'tan bereketli bir tarif olduğundan birazını kendimize ayırdık :)
        Çayının yanında ağızda dağılan, bol susamlı tuzlu kurabiye sevenler buyrun tarifime. Sevgiler....
MALZEMELER:
  • 250 gr. margarin ( oda sıcaklığında )
  • 1 çay bardağı sıvı yağ
  • 1 çay bardağı yoğurt
  • 1 tatlı kaşığı kaşığı tuz
  • 1 adet yumurta sarısı ( akını üzeri için kullanacağız )
  • 1 paket kabartma tozu
  • 4 buçuk su bardağı un
  • susam ( üzeri için )
YAPILIŞI:
  1. Bir kapta önce sıvı malzemeleri ( margarin, sıvı yağ, yoğurt, yumurta sarısı ) sonra toz malzemeleri ( tuz, un, kabartma tozu ) katarak iyice karıştırıp yoğurun. Yumuşak kıvamlı bir hamur elde edin.
  2. Hamurdan küçük parçalar koparıp simit şeklinde kıvırın.
  3. Yaptığınız simitlerin tek yüzünü önce yumurta akına ardından da susama batırın, yağlı kağıt serilmiş ya da yağlanmış bir fırın  tepsisine dizin. 180 derecelik fırında hafif kızarana kadar ( 20-25 dakika ) pişirin.Afiyet olsun.

21 Aralık 2011 Çarşamba

vee... AŞUREM


Merhaba hepinize :)
İşte nihayet aşuremle geldim. Geçtiğimiz cuma yaptım aşuremi ama ancak paylaşıyorum sizlerle. Herkesin bir aşure yapma tarzının olduğunu düşünüyorum doğrusu. Ben  aşureyi sütsüz  ve pişerken içinde kabuk tarçınsız asla düşünemiyorum. İşte bu da benim aşure tarifim. Allah herkesin aşuresini kabul etsin inşallah ( Amin ).

MALZEMELER:
  • 2,5 su bardağı aşurelik buğday
  • 1 su bardağı nohut
  • 1 su bardağı kuru fasulye
  • yarım su bardağı pirinç
  • 1,5 su bardağı süt
  • 1 su bardağı kuru üzüm
  • yarım su bardağı kuş üzümü
  • 10-15 adet kuru kayısı
  • 10 adet kuru incir 
  • 1 adet portakalın kabuğunun yarısı
  • 6,5 su bardağı şeker (Damak tadınıza göre azaltabilir ya da çoğaltabilirsiniz )
  • 1 su bardağı fındık
  • 1 adet elma ( kabukları soyulmuş ve küp küp doğranmış)
  • 1 adet  ayva ( kabukları soyulmuş ve küp küp doğranmış )
  • 1 adet kabuk tarçın
Üzeri için:
  •  Ceviz kırıkları, toz tarçın, susam,çam fıstığı  ve nar taneleri
 YAPILIŞI:
  1. Bir gece önceden nohut, buğday ve fasulyeyi ayrı ayrı suda bekletin. Ben genelde sıcak su döküp bekletiyorum.
  2. Ertesi gün nohut ve fasulyeyi ayrı ayrı haşlayarak pişirin.
  3. Buğdayı da genişçe bir tencereye alın, üzerini 3 parmak geçecek kadar su ve sütü ekleyip haşlamaya başlayın. Kabuk tarçını da pişen buğdayın içine atın ve ara sıra karıştırarak pişirmeye devam edin.
  4. Buğday yavaş yavaş pişerken kuru üzüm ve kuş üzümünün üzerine kaynar su döküp, biraz şişmeleri için bekletin.
  5. Pirinçleri de su ekleyerek biraz yumuşayıncaya kadar haşlayın.
  6. Karanfilleri küçük bir tencere ya da cezvede su ile kaynatın. Daha sonra karanfilleri çıkartın içinden. 
  7. Buğdaylar  iyice yumuşayıp dağılınca, koyu bir kıvama ulaştığında biraz sıcak suyu ekleyin ve 5 dakika daha kaynatıp nohut ve fasulyeyi ekleyin. 10-15 dakika daha kaynatın ve pirinçleri ekleyin. Bu arada sıcak kaynamış suyu her zaman hazır bulundurun ve kıvamı her koyulaştığında azar azar su ilavesi yapın.
  8. Karanfilli suyu, kayısıları, kuru üzümleri, kuş üzümlerini, fındıkları, elmayı, armudu, minik minik doğranmış ( beyaz kısmı alınmış olmalı ) portakal kabuğunu ekleyin ve 5 dakika daha kaynatın. Şekerini ve en son doğranmış inciri ekleyin( aşureyi karartmaması için en son koyuyoruz ) , su oranını ne çok sulu ne de çok koyu olmayacak şekilde ayarlayın. 5 dakika daha kaynatın ve altını kapatın. 
  9. Aşureyi kaselere paylaştırın ve biraz ılıdıktan sonra üzerini istediğiniz gibi süsleyin. Ben nar taneleri, kırılmış ceviz, hindistan cevizi, susam, çam fıstığı, susam ve tarçın ile süsledim.
          Afiyet olsun.

16 Aralık 2011 Cuma

HAVUÇLU KEREVİZ SALATASI

         Geçen hafta bizim için kereviz haftasıydı diyebilirim. Çiğdem'in sayesinde pazardan aldığımız kerevizi maşallah üç seferde pişirdim ancak bitirdik :) Çiğdem ile pazarda gezerken bu gün ne yapsak da yesek derken, pazarda boy boy sıralanmış kerevizleri görünce canımız zeytinyağlı kereviz çekti. Hatta Çiğdem mis gibi kereviz yemeği borcamda servis hali gözümün önüne geldi deyince tamam portakal da alalım yaparım dedim. Büyük kerevizler çok güzel görünüyordu, bu bize fazla dedim ama Çiğdem olsun alalım yeriz dedi. Fiyatı da oldukça uygundu. Kocaman kerevizi 2.5 liraya aldık. Tabi kereviz oldukça büyük olunca yarısını kullandık. Bir kereviz sever olarak  daha önce de tarifini verdiğim zeytinyağlı portakallı kerevizi güzelce pişirip afiyetle yedik. Hatta kerevizle pek arası olmayan Çiğdem'in eşine kereviz olduğunu söylemedik önce, tabi benim şeker kızım "kereviz bu Ercan Amca" diyene kadar. Ama çok beğendi ve afiyetle yedi. Portakal kerevizin tadını bambaşka bir lezzet haline dönüştürüyor gerçekten. Bakınız zeytinyağlı portakallı kereviz tarifi için tık tık..
 
          Bir kaç gün sonra kalan kerevizin yarısından da bu güzel salatayı yaptım.Kereviz çiğ olarak rendelenerek de yapılan bu salatayı ben biraz tavada pişirip yapıyorum. Çocuklar da böyle olunca dah iyi yiyorlar. Çiğdem'in eşi yine kereviz olduğunu anlamadı. Hatta, " kereviz bitmedi bir kere daha pişireceğim :) " deyince ne bereketliymiş diye gülüştük :) Kerevize doyduk yani hadi bakalım buyrun tarifimize :)

MALZEMELER:
  • 1 adet orta boy kereviz
  • 1 adet havuç
  • 1 yemek kaşığı zeytin yağı
  • 1 su bardağı yoğurt
  • 3 yemek kaşığı mayonez
  • 1 diş sarımsak
  • dereotu
  • tuz
YAPILIŞI:
  1. Kerevizi ve havucu soyun ve rendeleyin.
  2. Bir tavaya zeytinyağını koyun, rendelenen kereviz ve havucu da ekleyin. Havuç ve kerevizleri biraz yumuşaması için 4-5 dakika kadar ara sıra karıştırırarak pişirin ve altını kapatın.
  3. Yoğurdun içine ezilmiş sarımsağı, mayonezi ekleyip karıştırın.
  4. Kereviz ve havuç karışımını yoğurtlu karışımın içine ekleyip karıştırın.
  5. Kıyılmış dereotunu ve damak tadınıza göre tuzunu da ekleyip karıştırın. Servis tabağına alıp üzerini istediğiniz gibi süsleyin. Afiyet olsun.
olsa da yesek suzan diyor ki; ben üzerini kereviz yaprağı ile süsledim. Siz de böyle yapabilir, dereotu ya da kerevize çok yakışan ceviz ile süsleyebilirsiniz. Cevizim kalmadığı için ben bu sefer ceviz eklemedim ama içine kırılmış ceviz eklemenizi tavsiye ederim.

13 Aralık 2011 Salı

KIZIMIN OKULDAKİ DOĞUM GÜNÜ

          Kızımın geçtiğimiz cuma, sınıfında doğum günü kutlaması olduğunu yazmıştım daha önce.  Aslında normalde Ağustos ayında doğum günü ama her cuma bir çocuğun doğum günü kutlaması olmasını istedi öğretmenimiz ve bize de bu günü uygun görmüş. Ben biraz fazla özenip, ikramları bol tuttuğum için iki günüm full mutfakta geçti.  Doğum günü için kızım daha önce doğum gününde yaptığım barbieli pastadan isteyince bu sefer iki sınıf bir arada kutladığından, tüm arkadaşlarına yetsin diye iki katlısını yaptım. Pastanın pandispanyasını sevgili Müge' nin ( Hünerli Bayanlar ) yoğurtlu pandispanya tarifini kullanarak yaptım. Üç adet pandispanyanın birini yuvarlak( sade pandispanya )  ikisini  de dikdörtgen( kakaolu pandispanya ) kalıpta pişirdim ve aralarına dr. oetkerin orman meyveli krem şantisini kullandım. Bu krem şanti çok güzel gerçekten , pastalarda kullanmayı çok seviyorum ve kesinlikle tavsiye ediyorum.

Kızımın küçük arkadaşları için ve onların seveceğini düşünerek yaptığım diğer ikramlarım;
  • Makarna salatası
  • Sosisli poğaça ( Saçaklı poğaça tarifimi bu sefer peynir yerine sosis kullanarak yaptım. )
  • Tuzlu simit ( Tarifi yakında blogumda olacak. )
  • Kupta çikolata soslu tavuk göğsüMeyve soslu damla sakızlı tavuk göğsünü bu sefer çikolata soslu yaptım ve şeffaf plastik bardaklara koydum. Üzerlerine de bonibon döktüm. Tam çocuklara göre oldu gerçekten.) 
          İnsan ne kadar plan yapsa da, telaş oluyor işte, bu telaş ve  koşuşturma arasında tuzlu simit dışında diğerlerinin fotoğrafını çekmeyi unutmuşum:(

      Bunlarda prenses kızım için Çiğdem yengesiyle beraber yaptığımız şeker hamurlu kurabiyeler. Tek tek süslemek, gıda kalemiyle üzerlerini yazmak ve paketlemek yorucu ama sonucu görünce çok zevk ve mutluluk verici gerçekten.

         Benim kızım biraz bilmiş çocuklardan. Anne senin blogun var benim niye yok, bende istiyorum diye tutturunca, bende tamam sana da yaparız demiş bulununca, gerçek doğum gününde onun içinde bir blog oluşturdum. Çok sevindi. Kızım ara sıra bakıp mutlu oluyor ve her baktığında yine yeni fotoğraf eklememişsin anne diyor. Oysa annesi kendi blogunu bile güncellemeye vakti zor buluyor. Kesinlikle orada yemek tarifi istemiyormuş, kardeşi ile kendisinin fotoğrafları olacakmış, büyüdüğünde o da yemek blogu yapacakmış... Bak bakkk...Ne yapalım söz ağızdan çıktı bir kere, fırsat buldukça artık eklemeler yaparım şekerlerimin bloguna.. Hepinizi şekerlerimin blogu  iki şekerim ' e  bekleriz... Sevgiler....
 

10 Aralık 2011 Cumartesi

SOĞANLI GÜNEŞ BÖREK


         Nihayet akşam çayı soframın son ikramının tarifine  geldi sıra. Tarif yazamayacak kadar yorgunum aslında ama hafta sonu  yoğun geçeceği için fırsat bulamam büyük ihtimalle diye  kendimi zorlayıp yazıyorum. Bu gün okulda kızımın doğum günü vardı. Gerçek doğum günümüz ağustos ayında ama sınıfta her cuma çocuklardan birinin doğum günü kutlanıyor ve bize bu günü uygun görmüş öğretmenimiz. İki gündür bunun için hazırlık yapıyorum yani. Çarşamba günü şeker hamurlu kurabiyeler yaptık Suay'ım için. Perşembe günü  de doğum günü pastasını ve diğer ikramları yaptım.  Neyse fazla ayrıntıya girmek istemiyorum, bu günle ilgili neler yaptığımızı başka bir zaman yazıp paylaşmak istiyorum sizlerle, zira bir an önce beklenen güneş böreği tarifimi vermek istiyorum.

           Mayalı hamurlarla aram yoktur demiştim ama bu börek için değer uğraşmaya kesinlikle. Özellikle görüntüsü için. Bu böreği bir arkadaşımda görür görmez kesinlikle yapmalıyım demiştim ama mayalı olduğunu görünce uğraşmak istememiştim doğrusu. Ama dayanamadım bende kendime göre  hazırlayıp, soğanlı olarak yaptım bu böreği. Hazır yufka ile börek yaparken çok kullanırım bu harcı. Siz istediğiniz şekilde ister peynirli, ister patatesli yapabilirsiniz.Daha önce bu böreği görmeyenler ve tarifini bekleyenler için buyrun efendim tarifime. Hepinize iyi hafta sonları diliyorum Sevgiler...

MALZEMELER:
  • 1 su bardağı süt
  • 1 paket maya ( instant )
  • yarım su bardağı yoğurt
  • yarım su bardağı zeytinyağı
  • 2 adet yumurta (birinin sarısı ayrılacak)
  • 1 tatlı kaşığı toz şeker
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • 4 su bardağı un
  • 100 gr. margarin ya da tereyağı
İç harcı için:
  • 3 adet orta boy soğan
  • 3 yemek kaşığı sıvı yağ
  • 1 yemek kaşığı domates ya da biber salçası
  • kimyon, kırmızı pul  biber
  • tuz
YAPILIŞI:
  1. Mayayı ılık sütün içinde iyice eritin ve diğer malzemeleri katarak  yumuşacık bir hamur yoğurun
  2. Üzerini kapatıp bir saat  mayalanmaya bırakın.
  3. Bu arada iç harcını hazırlayın. Soğanları piyazlık doğrayın. Soğanları bir tavaya alın ve sıvıyağı ekleyip soğanlar yumuşayıncaya kadar kavurun. Salçayı, kimyonu ve isteğinize göre pul biberi ekleyin. Tuzunu da ekleyip altını kapatın.
  4. Mayalanan hamuru bir merdane ya da oklava ile çok ince olmayacak şekilde açın.
  5. Üzerine erimiş margarin ya da tereyağından bolca sürün ve zarf gibi katlayın.
  6. Hamurun altına ve üzerine hafif un serperek merdaneyle dikdörtgen şeklinde açın.
  7. Hazırladığınız soğanlı harçtan  her yerine gelecek şekilde yayın.
  8. Uzun kenarından başlayarak rulo yapın ve yağlı kağıt üzerinde rulonun uçlarını birleştirerek simit şekli verin.
  9. Kağıdın üzerinde simit şeklini bozmadan dilim dilim kesin. Kağıtla beraber tepsinin içine alın ki şekli bozulmasın.
  10. Üzerine yumurta sarısını sürün. İsterseniz üzerine susam ya da çörek otu da serpebilirsiniz. Bir saat kadar mayalanmaya bırakın.
  11. 180 derece fırında yavaş yavaş ve üzeri  iyice kızarana kadar pişirin.
  12. Börek piştikten sonra kestiğiniz yerlerden dilimleyerek servis edin Afiyet olsun.

    Bir arkadaşımda gördüğüm bu böreğin asıl sahibi yani tarifin sahibi Cahide Hanım'a beni uyardığı için çok teşekkür ediyorum ve tarifin orjinali için tık tık bakabilirsiniz.

    6 Aralık 2011 Salı

    ELMALI AYVA TATLISI


             Akşam çayı sofram  için özene bezene yaptığım ayva tatlımın tarifine geldi sıra.  Hani bazı tarifler vardır; yapmaya,yemeye ve anlatmaya doyamazsınız işte bu tarif benim için öyle. Ayva tatlısı sevmeyenler olabilir. Şimdi tam da ayvanın zamanıyken bir de bu şekilde elmalısını deneyin derim. Anlaşıldığı üzere ben ayva tatlısına bayılırım. Ama illaki elmalı olacak. Sade ayva tatlısını da severim ama tercihim kesinlikle elmalı olanından yana.  Mis gibi karanfil kokulu kıpkırmızı  ayvanın üzerinde muhteşem üçlü elma,tarçın, cevizin lezzetleri birleşince bir de üstüne krem şanti ile tam bir lezzet şöleni bence. Kaymak da konulabilir ama ben kaymağın bu hafif lezzeti ağırlaştırdığını düşünüyorum ama kaymaklıya da hayır demem doğrusu. 
              Zevkler ve renkler tartışılmaz elbet. Her kesin damak tadı ve zevki mutlaka fark eder. Benim de ayva tatlısı yaparken ve yerken en zevk alıp hoşuma giden şey kesinlikle ayvanın kıpkırmızı olması. Renksiz bir ayva tatlısını yerken nedense zevk almam. Aman gıda boyası var sağlıksız, diyebilirsiniz. Canım her gün yemiyoruz ya ayva tatlısını. Ayva çekirdeklerini koy pişirirken kırmızı oluyor da diyebilirsiniz. Evet öyle de yapıyorum ama ben canlı kırmızı seviyorum:)
               Ayvalar piştikten sonra tencere de kalan ve ayva çekirdeklerinin sayesinde jöle kıvamında olan suyunu asla ziyan etmem, hemen bir saklama kabına alırım ki başka bir tatlı yapımında kullanırım mutlaka. Sizde kesinlikle atmayın derim, her türlü sütlü tatlı,kek,cheesecake ya da pastanın üzerinde kullanabileceğiniz  ayvalı bir jöleniz oluyor böylelikle. 

              Bu kadar ballandıra ballandıra anlattıktan sonra buyrun bakalım tarifime...

    MALZEMELER:
    • 5 adet ayva
    • 1 buçuk su bardağı toz şeker
    • 4-5 adet karanfil
    • 2 su bardağı su
    • 2 adet elma
    • 5-6 adet ceviz 
    • 2 yemek kaşığı toz şeker
    • yarım paket krem şanti
    • yarım su bardağı süt ( krem şanti için )
    YAPILIŞI:
    1. Öncelikle ayvaları güzelce yıkayın ve kabuklarını soyun.
    2. Soyulan ayvaları enine ikiye ayırın ve bir bıçak ya da kaşık yardımı ile çekirdekli kısımlarını oyarak çıkarın. Çekirdeklerini atmayın, ayvaları pişirirken ayvalara kırmızı rengini vermesi ve jöleleştirmesi için kullanacağız.
    3.  Ayvaları soyma ve oyma işlemleri biraz uzun süreceğinden ayvalar kararmasın ayvaları limonla ovabilir ya da limonlu suda bekletebilirsiniz.
    4.  Ayvaları, yayvanca bir tencereye, oyuk kısımları yukarı gelecek şekilde yerleştirin. Ayva çekirdeklerini de tencenin içine serpiştirin. Gıda boyası katmayacaksanız eğer ne kadar çok çekirdek olursa o kadar çok kızarırlar.
    5. Suyu bir kaba alın ve içine çay kaşığının ucuyla gıda boyası ekleyin ve karıştırın. Bu karışımı her bir ayvanın üzerinden gezdirerek dökün.Karanfilleri de suyun içine atın.
    6. Toz şekeri de ayvaların üzerine eşit gelecek şekilde dökün.
    7. Tencerenin kapağını kapatın,  önce yüksek ateşte  sonra su kaynamaya başlayınca da kısık ateşte bir saat pişirin.
    8. Elmalı harcı hazırlamak için elmaların kabuklarını soyun ve rendeleyin. 
    9. Rendelenmiş elmaları bir tavaya alın, iki yemek kaşığı toz şeker ekleyin ve ara sıra karıştırarak elmalar yumuşayıncaya kadar pişirin.  Altını kapattıktan sonra tarçını ve cevizi ekleyip karıştırın.
    10. Pişen ayvaları bir servis tabağına alın ve üzerine  tencerenin dibinde ki jöleli sudan azıcık gezdirin ve soğuduktan sonra elmalı harçtan paylaştırarak koyun.
    11. Krem şantiyide süt ile hazırladıktan sonra elmalı ayvaların üzerine istediğiniz şekilde koyun. En son üzerine  isteğinize göre çekilmiş antep fıstığı da dökebilirsiniz. Afiyet olsun.

    2 Aralık 2011 Cuma

    FELLAH KÖFTESİ

            Akşam çayı soframdaki ikramlara devam. Benim aklımda tamamen başka bir salata yapmak varken eşim "fellah köftesi yapar mısın" deyince beyim istemiş ben yapmaz mıyım :) dedim ve başladım yapmaya. El oyalayıcı olduğu ve hiç hesapta olmayan bir tarif olduğu için sona bıraktım  tabi haliyle yapmam uzun sürdü, zor yetiştirdim. Hatta domates sosunu misafirler geldikten sonra yaptım. Hal böyle olunca son anda yaptığım ve hemen tüketildiği için ( Allah'tan bir poz çekmişim ) elimde ki tek fotoğraf bu, vakitsizlikten istediğim gibi çekemedim fotoğrafını inşallah beğenirsiniz.
             Adanalı canım arkadaşım Ümmühan'dan öğrendiğim genelde hep onun elinden yediğim ve çok sevdiğim fellah köftesini bu sefer ben O'na yaptım. Tabi tam not aldım, bu çok mutlu etti beni. Bu harika lezzet hakkında ne diyebilirim ki fellah köftesini bilenler bilirler. Bilmeyenler için ise işte tarifim deneyin ve bu lezzetten mahrum kalmayın derim. Sevgiler.....
    MALZEMELER:

    • 2 su bardağı ince (köftelik) bulgur
    • 1 kahve fincanı un
    • 1 kahve fincanı irmik
    • 2 yemek kaşığı salça
    • 1 adet yumurta
    • Tuz, kimyon,karabiber,pul biber
    • 2 su bardağı su ( bulguru ıslatmak için )
    Domates Sosu için:
    • 4-5 adet domates
    • 1 yemek kaşığı salça
    • 6-7 diş sarımsak
    • 3 yemek kaşığı zeytinyağı yada sıvı yağ
    • tuz
    • maydanoz ( üzeri için )

    YAPILIŞI:
    1. Bulguru kapaklı bir kaba koyun ve üzerine 2 su bardağı sıcak su ekleyip, kapağını kapatıp şişmesi için 15 dakika kadar bekletin.  
    2. Bulgurlar şişince geri kalan köfte malzemelerini ekleyerek iyice yoğurun. Yoğurma işlemi köftelerin suda dağılmaması için çok önemli olduğu için hamur kıvamını alana kadar iyice yoğurun.
    3.  Kıvama gelen hamurunuzdan  küçük parçalar kopararak ( elinize yapışmaması elinizi yağlayabilir ya da su ile ıslatabilirsiniz )  elinizde yuvarlayıp minik toplar yapın.Topların ortalarına parmağınızla çok derin olmayan bir çukur açın.
    4. Tüm hamura aynı işlemi uyguladıktan sonra hazırladığınız köfteleri 5-6 dakika ( köfteler su yüzüne çıkana kadar ) kaynar suya atın ve süzün.
    5. Domatesleri ve sarımsağı birlikte rondodan geçirin.Bir tavaya zeytinyağı, damak tadınıza göre tuz, salça ve sarımsaklı domatesleri orta ateşte koyulaşıp domatesler  yumuşayıncaya kadar pişirin.
    6. Pişen domates sosunu fellah köftelerinin üzerine dökün ve dağılmamalarına dikkat edip karıştırın.
    7. Son olarak üzerine ince kıyılmış maydanoz serperek servis yapın. Afiyet olsun.
    Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...