18 Ağustos 2012 Cumartesi

BAYRAM ŞEKERLERİMLE HEPİNİZE İYİ BAYRAMLAR :)

  
İKİ ŞEKERLİ MUTFAĞIM KISA BİR TATİLE GİRİYOR :)

       Hayırlısıyla bir ramazanın daha sonuna kavuştuk, bayramı bekliyoruz. Bizim evde de son hız bavullar hazırlanıyor. Bu sene ilk defa tatile bayramda gidiyoruz. Bayramın ilk günü İstanbul' gidip sevdiklerimizle bayramlaşıp, ertesi gün Kıbrıs' a uçacağız kısmetse bir haftalık tatil yapmak için. Laf aramızda bu tatile çok ihtiyacım var şöyle uzanmışım kumsala güneş parlar tenimde :) ev işi, yemek derdi, çamaşırdı, bulaşıktı düşünmeden keyifli bir tatil diliyorum, şekerlerimde bol bol enerjilerini atsınlar, bende bol bol enerji depolayayım inşallah:))
      Bu bayram evde olmadığımızdan bayram tatlısı yapmadım tabi. Ben de bayram tatlısı yerine benim tatlılarım, şekerlerim kızım ve oğlum ile hepinizin  bayramını kutlamak istedim. Mutlu, huzurlu, hayırlı ve şeker tadında bir bayram geçirmenizi diliyorum. Tatil dönüşü görüşmek üzere kendinize iyi bakın, ara sıra blogumu yoklamayı unutmayın :) iyi bayramlar :))

17 Ağustos 2012 Cuma

Vazgeçilmez Lezzet Çorba

 ben çorba severim

Kim acıktığı zaman dumanı üzerinde tüten bir tas çorbaya hayır diyebilir ki? Üşüyünce, geniş sofralarda buluşunca, hafif bir şeyler yemek isteyince, hastalanınca yardımımıza koşan çorba, Türk mutfağının vazgeçilmez lezzetlerinden biri. Üstelik, hafif ve doyurucu yapısı sayesinde üç öğünde de zengin çeşitleriyle sofralarda yerini alıyor.

Çorba kelimesinin kökeninin ise Farsça "tuzlu haşlama" anlamında kullanılan "shorba"dan geldiğini biliyor muydunuz?

İyi beslenme anlamına gelen Sû ve Pô kelimelerinden türeyen çorba kelimesinin kökeni Sanskritçe'ye kadar dayanıyor.

Çorba: 10 bin yıldır tüketilen bir besin!

Yaklaşık 10 bin yıl öncesinde bile çorba hazırlandığını ve içildiğini gösteren kayıtlar mevcut. Et ve sebzeyle birlikte pişirildiğinde, malzemelerinin sahip olduğu besin değerlerinin bütünlüğünü taşıyan çorba, o tarihlerden günümüze kadar sofraların en değerli besinlerinden biri olarak kabul ediliyor.

Türk Mutfağı'nın da yıldızı

Dünyanın sayılı mutfaklarından birine sahip Türkiye ise çok zengin bir çorba kültürüne sahip... Mutfaklardaki altın standardın temsilcisi ev yapımı çorbaların yanında, klasik ve yöresel pek çok çeşidiyle hazır çorbalar tüketicilere mutfakta saatler harcatmadan, ailelerinin seveceği lezzetli ve değişik tarifler sunuyor.

Hazır çorbalar, her geçen gün tüketicilerden gelen talepler doğrultusunda geliştirilirken, geniş ürün yelpazesiyle tüketicilerin hijyenik koşullarda taze ve kaliteli malzemeler kullanılarak hazırlanan birbirinden farklı lezzetleri güvenle tüketmelerini sağlıyor.

Tarhanaya Dünyanın İlk Hazır Çorbası demek mübalağa sayılmaz…

Çorbayı oluşturan malzemelerin başında gelen yoğurdun çorba kültürüne kattığı en büyük eser, kuşkusuz tarhanadır. Bir zamanlar göçebe atalarımızın hazır yemeği olan tarhana, hala her zaman ve her yerde çabucak lezzetli bir yiyeceğe dönüşebilecek, taşınması ve saklanması en kolay ve muhteşem üründür.

Tıpkı tarhana gibi, hazır çorbalar da mevsiminde toplanan ve özenle seçilen sebze ve baharatların yüzyıllardır uygulanan, tamamıyla doğal bir koruma yöntemi olan kurutma işlemine tabi tutulması ve harmanlanmasıyla üretiliyor.

Yazın da çorba içilir

Çorba denilince çoğumuzun aklına dumanı tüten sıcacık bir tabak gelse de, Anadolu ve Türk mutfak kültüründe soğuk çorbaların da ayrı bir yeri vardır. Özellikle soğuk ayran kullanılarak
yapılan çorbalar, serinletici özellikleriyle yaz günlerinin hafif ama keyifli yiyeceklerine dönüşüyor. Bu tür çorbaların en başında Sivas'ta yapılan bulgurlu pazılı soğuk çorba ile buğday ve ayranla yapılan soğuk çorba yani ayran aşı çorbası geliyor. Sivas'ta pazı katılan soğuk çorbanın diğer bölgelerdeki yöresel çeşitlerine sarımsak ve nane gibi baharatlar eşlik ederken, kimi bölgelerde ise salatalık gibi yaz sebzeleri eklenebiliyor.

Siz de bir çorba severseniz lezzet dolu çorba dünyasını keşfetmek için www.bencorbaseverim.com adresini ziyaret edin…

Bir bumads advertorial içeriğidir.

16 Ağustos 2012 Perşembe

PATATES ÇORBASI

        Dün  paylaştığım iftar soframdan benim de sizlerle paylaşmak için can attığım lezzetli mi lezzetli bir çorba. Malum ramazan da sofralar çorbasız olmuyor. Ben de değişik çorbalar denemeyi seviyorum. Son zamanlarda denediğim ve ailecek çok beğendiğimiz  bir çorba oldu bizim için. Hele şekerlerim abartmıyorum bayıldılar. Açıkçası bu kadar güzel olacağını ummamıştım ilk başta. Eşim ilk kaşıkta tamamdır deyip, bunu ilk davet soframızda yaparsın artık deyince bu güzel çorba hemen iftar masamızda yer aldı ve oldukça beğenildi.
      Bulyon kullanmak istemezseniz onun yerine bir su bardağı tavuk suyu koyup yapabilirsiniz, daha da güzel oluyor inanın. Deneyin bakalım sizlerde bizim kadar sevecek misiniz ? Sevgiler...

MALZEMELER:
  • 3 adet orta boy patates
  • 1 adet kuru soğan
  • 2 yemek kaşığı un
  • 1 yemek kaşığı tereyağ ya da margarin
  • 2 yemek kaşığı sıvı yap
  • 1 adet tavuk bulyon
  • 1 su bardağı süt
  • 4 su bardağı su ( bulyon istemezseniz burada 1 su bardağı tavuk suyu + 3 su bardağı su olacak)
  • tuz
Üzeri için;

  • 1 yemek kaşığı sıvı yağ
  • 1 çay kaşığı salça
  • pul biber, nane ( baharatlar isteğe göre )
YAPILIŞI:
  1. Bir tencereye margarini ve sıvı yağı koyun, margarin eriyince yemeklik doğradığınız soğanları ekleyip pembeleşene kadar kavurun.
  2. Soğanlara unu da ilave edip karıştırın. Üzerine bulyonla beraber suyu ve sütü ilave edin.
  3. Küp küp doğradığınız patatesleri de ekleyin ve patatesler yumuşayıncaya kadar kaynatın.
  4. Blendırdan geçirin, damak tadınıza göre tuzunu ekleyin ve dört-beş dakika daha kaynatıp altını kapatın.
  5. Küçük bir tavada sıvı yağı, salçayı iyice karıştırıp kızdırın ve baharatları ekleyip çorbanın üzerine döküp servis edin. Afiyet olsun.

15 Ağustos 2012 Çarşamba

İFTAR SOFRAM 2012


        Geldi, geliyor, bu sıcaklarda nasıl geçecek derken bir ramazanın daha son günlerini yaşıyoruz hayırlısıyla. Ramazan bitmeden bende bir iftar sofrası paylaşayım sizlerle dedim. Gerçekten çok özlemişim böyle sofralar hazırlamayı, biz kendimize bir-iki çeşit yemek hazırlasak yetiyor iftarda. Ama misafirler olunca çeşit konusunda kendimi kaybediyorum sanırım:) Hafta sonu iftara davet ettiğimiz arkadaşlarımız için hazırladığım iftar soframda neler var bakalım...


MENÜMÜZDEKİLER ( yeşil renkli yazılanların üzerine tıklarsanız tariflere ulaşabilirsiniz );
  • Patates Çorbası
  • İftariyelikler ( hurma, kayısı, ceviz, fındık )
  • Zeytinyağlı Taze Fasulye
  • Zeytinyağlı Bulgurlu Kabak
  • Domates Soslu Karışık Kızartma
  • Karışık Salata
  • Yoğurtlu Kırmızı Biber Salatası
  • Zeytinyağlı Yaprak Sarması
  • Kuru Yufkadan Soğanlı Tava Böreği
  • İslim Kebabı
  • Yıldız Şehriyeli Pilav
  • Erik Suyu (tarçınlı,karanfilli )
  • Kıbrıs Tatlısı

       İslim kebabı,börek, çorba ve pilavın fotoğraflarını çekmeyi unuttuğum için onları daha önce yaptığımda çektiğim fotoğraflarla kolaj yaptım. İslim kebabı ve kıbrıs tatlısının tarifleri bogumda mevcut. Diğerlerinin tariflerinin hepsi gelecek sırayla.

ZEYTİNYAĞLI TAZE FASULYE

ZEYTİNYAĞLI BULGURLU KABAK

DOMATES SOSLU KARIŞIK KIZARTMA

YOĞURTLU KIRMIZI BİBER SALATASI

ZEYTİNYAĞLI YAPRAK SARMASI

 ERİK SUYU ( tarçınlı, karanfilli )
        
         Uzun zamandır tarifini paylaşmak istediğim buz gibi erik suyum ne de  güzeldi. Çok beğenildi misafirlerim tarafından. Allah hepimizin evlerinden huzuru, sofralarından bereketi eksik etmesin ( amin ),sevgiler...

13 Ağustos 2012 Pazartesi

FİYONKLU PASTA ve İYİ Kİ DOĞDUN MELEĞİM :)



Hepinize merhabalar;
Bu hafta sonu çok yoğun geçti benim için, nasıl özlemişim misafir ağırlamayı ve tabi ki pasta yapmayı.  Cumartesi günü bir kaç arkadaşımızı iftara davet ettik. Ama iftar masamdan önce dün doğum günü olan kızım için yaptığım pastayı paylaşmak istedim sizlerle. Her sene kızımın doğum gününü ramazan bile olsa büyük bir parti ile gününü atlamadan kutlardık ama bu sefer sadece bir pasta ile kendi aramızda kutladık. Bu sene ramazanda üzerimde bir durgunluk olduğu ve her şey bana zor geldiği için ramazandan  sonra daha dinç bir kafa  büyük parti sözü verdim prensese.
Kızımın geçen sene ki doğum günü için (tık)   bakabilirsiniz.


 Tabi prenses durur mu, o zaman bende fiyonklu pasta istiyorum diyince bu tembel anne zincirlerini kırdı ve şekerine istediği pastayı yaptı. Canım kızım sana her şey feda olsun, her şeyim, iyi ki doğdun meleğim, gülen yüzün hiç bir zaman solmasın, Allah' a şükürler olsun ki iyi ki varsınız... Evlat aşkını anlatmaya kelimeler yeter mi, yetmez... Evladı olanlar çok iyi bilirler. Allah herkesin evladını korusun ( amin)...


Evet geçiyorum kızımın doğum günü pastasının tarifine. Pandispanyayı bu sefer farklı bir tarifle yaptım. Daha önce bir-iki defa denediğim ve çok beğendiğim sünger pandispanya tarifi Cadide Jibek Hanım' a ait. Tarifi aynen kendisinden kopyalıyorum ve bu güzel tarif için kendisine çok teşekkür ediyorum.Ben çok memnun kaldım sizlere de tavsiye ederim. Pastamızın üzerini şeker hamuru ile kaplayıp süsledim. Şeker hamuru benim için çok zevk aldığım, apayrı bir dünya oldu artık, benim sıkı takipçilerim çok iyi bilirler. Ama şeker hamuru yerine pastayı krem şanti ile kaplayarak da süsleyebilirsiniz.


MALZEMELER:

Pandispanya için;
  • 5 adet büyük boy yumurta
  • 1 su bardağı + 2 yemek kaşığı şeker
  • 2 yemek kaşığı kaynar su (bu şekerin daha kolay erimesi için)
  • 1 tepeli su bardağı + yarım su bardağı un ( ben un yerine yarım su bardağı kakao ekledim)
  • Yarım paket kabartma tozu
Pastanın içi için;
  • 1 paket orman meyveli krem şanti
  • 1 su bardağı süt ( krem şanti için)
  • damla çikolata
 YAPILIŞI:
  1. Yumurta aklarını bir kaba, sarılarını ayrı bir kaba alın.
  2. Önce yumurta aklarını bir fiske tuzla kar haline gelinceye dek çırpın.
  3. Sonra şeker ve yumurta sarılarını çırpmaya başlayın. 2 kaşık kaynar suyu içine ekleyip hiç durmadan çırpmaya devam edin. Rengi çok açık sarı olana dek çırpın.
  4. Yumurta aklarını ilave edip tahta kaşıkla dikkatlice karıştırın.
  5. Unu ve kabartma tozunu eleyip ağır ağır karıştırarak yedirin. Bu işlemi mikserle bir dakika kadar çırparak yapmanız daha kolay olacaktır.
  6. Tereyağıyla yağlayıp, unladığınız tepsiye pandispanya hamurunu dökün ve yayın.
  7. Sert bir zemin üzerine bir kaç kez tepsiyi vurarak, içindeki hava kabarcıklarının çıkmasını sağlayın.
  8. 200 derecelik soğuk fırına pandispanyayı sürün.
  9. Kenarlarından kabarmaya başlayınca ısıyı 150 dereceye düşürün. Üzeri pembeleşince pandispanyayı fırından alın. Yaklaşık 17-18 dakikada pişiyor. Yine de çıkarmadan bir kürdan batırarak içinin hamur kalıp kalmadığını kontrol edin.
  10. Fırından çıkardığınız pasta kekinin kenarlarını kürdanla sürterek tepsiden ayrılmasını sağlayın ve  bir örtü üzerine ters çevirin. Soğumadan kesmeyin ki hamurlaşması.
  11. Pandispanya soğuyup dinlendikten sonra ikiye kesin ve süt şeker karışımı ile pandispanyaları ıslatın.
  12. Krem şantiyi süt ile çırparak hazırlayın ve pastanın üzerine ince bir kat sürmek için birazını ayırın ve bol damla çikolata ile pastanın arasına krem şantiyi koyun.
  13. İnce bir kat ve düzgünce pastanın dışını da krem şanti ile kapladıktan sonra şeker hamuru ile istediğiniz gibi kaplayıp süsleyin.
  14. Şeker hamuru kullanmak istemeyenler krem şantiyi bir paket daha yapıp sadece şanti ile süsleyebilirsiniz. Afiyet olsun.

10 Ağustos 2012 Cuma

Ramazan Ayı'nda Bir Çocuğumuzu da SEN Güldürmek İster misin?



LÖSEV, Türkiye genelinde yaklaşık olarak 11.500 lösemili aileye mutluluk kolileri dağıtıyor.

Vakıf, zorlu tedavi sürecinden geçen lösemili ve kanserli çocukların moral kazanmaları için Türkiye’nin dört bir yanında Ramazan’da iftar yemekleri de düzenleyerek yüzlerce aileye ulaşıyor. Eğer sen de bir koli mutluluk armağan etmek istersen farklı paketlerdeki yardım seçeneklerinden en uygununu seçip bu kutsal ayda desteğini gösterebilirsin.

Detaylı bilgi için www.losev.org.tr sitesi veya www.facebook.com/losev0660 Lösev Facebook sayfasını ziyaret edebilirsin. Lösev’i Twitter’da da @losev1998 hesabından takip edebilir, #LosevHayatVerir hashtag’i ile paylaşımlarınla destekleyebilirsin.



Bir bumads sosyal sorumluluk içeriğidir.

8 Ağustos 2012 Çarşamba

KIRMIZI BİBERLİ EKMEK (ACILI )

       
       Geçen akşam sahur için ne yapsam diye düşünürken aklıma geldi "biberli ekmek yapayım mı? " dedim eşime, tabi yanıtı hemen "yap yap" oldu. Karı-koca bu boğaz düşkünlüğümüz ne olacak bilmem :) Bizden artan kırmızı biberli ekmekler de ertesi gün şekerlerim tarafından lüpletildi:) 
     Geçen sene Adanalı canım arkadaşım Ümmühan yapmıştı, On' da görmüştüm ilk ve çok beğenmiştim. Sonra araştırdım ki Hatay yöresine ait bir tarif. İçine ceviz katanlar, peynir katanlar da var. Ama ben en çok bu şekilde seviyorum ve yapıyorum. Sahurda da yanında domates ve çay ile çok güzel gitti doğrusu. Eğer acı sevmiyorsanız acısız da yapabilirsiniz. Fotoğraflar gece çekimi olduğu için pek güzel olmadı ama bir daha yaptığımda daha güzelini çekerim artık malum sahur telaşı... Buyrun bakalım tarifime, hepinize sevgiler...


MALZEMELER:

 Hamur için;
pişmeden önceki hali...
  • 4 su bardağı un
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • 1 tatlı kaşığı toz şeker
  • 1 paket instant maya
  • 2 su bardağı ılık su
  • 100 gr margarin
Biberli karışım için ;
    • 1 adet büyük boy soğan
    • yarım çay bardağı zeytinyağı
    • 1 adet büyük kırmızı biber
    • 1 yemek kaşığı domates salçası
    • 1 yemek kaşığı acı biber salçası
    • 2 yemek kaşığı susam
    • kimyon,nane,tuz
    YAPILIŞI:
    1. Hamur için margarin hariç diğer tüm malzemeleri karıştırın ve yumuşak kıvamlı bir hamur yapın. Hamurun üzerini örtün ve mayalanması için bekletin.
    2. Biberli harcı hazırlamak için bir tavaya zeytinyağını koyun, yemeklik doğranmış soğanları ekleyin ve karıştırarak kavurun.
    3. Kırmızı biberin çekirdeklerini çıkarıp temizleyin ve rondo ya da blendır da iyice ezin.
    4. Kavrulan soğanlara ezilen kırmızı biberi, domates ve biber salçalarını, tuzu, baharatları da ekleyin,. en son susamı da ekleyin ve altını kapatın.
    5. Mayalanan hamurun içine margarini ekleyin ve güzelce yoğurun. Bir yarım saat daha hamuru bekletin( hamur tekrar kabaracak).
    6. Fırın tepsisini yağlayın ve kabaran hamuru tepsiye güzelce yayın.
    7. Hamurun üzerine biberli harcı yayın. Önceden ısıtılmış 200 derece fırında 25-30 dakika pişirin. Piştikten sonra dilimleyip servis yapın . Afiyet olsun.

      6 Ağustos 2012 Pazartesi

      KREMALI KIRMIZI GÜZEL


      KIRMIZI BİBER OLDU KIRMIZI GÜZEL :)

               Yine uzun zamandır sizlerle paylaşmak istediğim bir tarif. Daha önce tarifini verdiğim ve anlattığım çikolata soslu meyveli krem şanti gibi çok yaptığım ve tabi yine Özlem arkadaşımı  bizde kaldığında  alıştırdığım ( Deryaaaa bunu da yap tamam mı, bayılacaksın ) çoğunlukla kahvaltılarda yaptığım ama akşam yemeklerinde de vazgeçemediğim bir lezzet benim için. İçine değişik sebzeler koyarak da deniyorum (onları da paylaşacağım ), içinde krema oldu mu hepsi güzel oluyor zaten ama bu kırmızı güzeli hiç birine değişmiyorum.

             
             Krema sevenler ve pratik lezzetler arayanlar için buyrun tarifime...

      MALZEMELER:
      • 4-5 adet kırmızı biber
      • 1 yemek kaşığı sıvı yağ
      • 1 kutu krema ( 200 gr.)
      • tuz
      YAPILIŞI:
      1. Kırmızı biberli yıkayıp çekirdeklerini temizledikten sonra yanlamasına ince ince dilimleyin.
      2. Tavaya yağı ve kırmızı biberleri koyun. Üzerine kapak kapatarak orta ısıda ara sıra biberler yumuşayana kadar karıştırın.
      3. Biberler güzelce kavrulduktan sonra üzerine kremayı dökün, damak tadınıza göre tuzunu ekleyin ve karıştırın.
      4. Orta ısıda 2-3 dakika krema biraz koyulaşmaya başladıktan sonra altını kapatıp servis tabağına alın. Afiyet olsun...

      3 Ağustos 2012 Cuma

      PRATİK TİRAMİSU ( PİŞİRİLMEDEN )

       PİŞİRMEDEN Mİ NASIL ???

             Dediniz değil mi, efendim bilmeyenlere hemen anlatayım, dr.oetker sağ olsun 3 dakikada pişirmeden tiramisu yap paketi ile... Vakti olmayanlar, çalışanlar ve benim gibi bu günlerde oruçtan dolayı tembellik yapanlar için oldukça pratik. Geçenlerde markette indirimde olduğunu görünce denemek için hemen aldım bir paket.  Tabi benim mikseri sürekli kendine isteyip çekiştiren oğlum ve bana yardım etme aşkı ile her daim yanan, "şunu ben yapabilir miyim bunu ben yapabilir miyim", diyen kızıma sürekli beni bekle uyarılarım, hadi onların da katkıları olsun tiramisu yapımında derken kaç 3 dakika geçti onu bile bilmiyorum :)

            Aslında tiramisu çok yaptığım bir tatlı değildir, nedense pek aklıma gelmez. Dün, aldım madem bu gün tiramisu yapayım diye çıkardım malzemeleri,  paketin üstünü bir okudum ki pişirilmeden sadece soğuk süt ekleyip karıştırılarak tiramisu kremasının hazırlandığını gördüm. Alırken hiç dikkat etmemiştim gerçekten sevinmedim dersem yalan olur :) 
        Paketin üzerinde kedidillerini ıslatırken hazırlanan kahveli süt karışımına acı badem aroması ekleyebilirsiniz yazıyordu bende hemen ekledim. Mis gibi kahve ve acı badem karışımı koktu iki şekerli mutfağım mis misss... Tabi merakla iftar sonrasını bekledim bu güzel tatlıyı yemek için. 
      Artan 3-4 kedidili bisküvi ve kremadan da ayırıp  bir tane de kupta  yaptım tiramisu. Onu hemen yemek Suay' a düştü, tabi iftardan sonra çayımızın yanında da bize. Tavsiye ederim hanımlar deneyin ama mutlaka acı badem aroması koyun içine biz eşimle çok beğendik gerçekten. Hadi buyrun bakalım tarifimize...
      MALZEMELER:
      • 1 paket ( 200 gr. ) kedidili bisküvi
      • 1 poşet dr.oetker tiramisu yap
      • 2,5 su bardağı soğuk süt
      • 1,5 su bardağı süt ( kedidillerini ıslatmak için)
      • 1-2 yemek kaşığı çözünebilir kahve
      • 2-3 yemek kaşığı toz şeker
      YAPILIŞI:
      1. Kedidillerini ıslatmak için kullanılacak süte kahve ile şekeri ilave edin ve eriyinceye kadar karıştırın( isteğe göre bu karışıma bir-iki damla acı badem aroması katabilirsiniz).
      2. Tiramisu yap karışımını paket üzerindeki tarifine göre sütü ilave edip mikser ile karıştırarak hazırlayın.
      3. Kedidili bisküvilerinin yarısını kahveli şekerli süt karışımına batırarak kare borcama dizin. 
      4. üzerine hazırladığınız kremanın yarısını yayın.Kalan kedidili bisküvileri de aynı şekilde ıslatarak kremanın üzerine dizin.
      5. Kalan krema ile de üzerini tamamen kaplayın. Soğuması için buzdolabında bekletin.
      6. Servisten önce üzerine bol kakao serpin ve dilimleyerek servis edin. Afiyet olsun.

      1 Ağustos 2012 Çarşamba

      ÇİKOLATA SOSLU MEYVELİ KREM ŞANTİ

      ÇOK ÇOK PRATİK, BENİM FAVORİ TATLIM :)

            Şimdiye kadar tembellik yapıp paylaşamadığım tarif ve fotoğraflara devam... 

          Bütün kış sürekli yaptığım çok pratik bir tatlı.  Eminim bir çoğunuz benzer şekillerde yapmıştır mutlaka. Bir ara neredeyse hemen hemen her akşam eşimle yaptığımız, eşimin içinde portakal ya da portakal tadı olan tatlıları sevmemesine rağmen onun da "portakal çok yakışıyor bu tatlıya" dediği, şekerlerimin de bayıldığı, canım arkadaşım Özlem'in hamileyken bizde kaldığında "Suzi hadi yine yapalım " dediği ve çok fena onun da kendini kaptırdığı :) tatlımızın bizde çok anısı var yani. 

       

           Krem şantili olmasına rağmen  içinde ki bol meyvelerden dolayı o kadar hafif bir tadı oluyor ki yedikçe yiyesiniz geliyor... Amannn ne var ki bu kadar basit bir şeyi böyle ballandıra ballandıra anlatıyorsun diyenler olabilir. Altı üstü krem şanti içine doğranmış meyvelerin üzerine çikolata sosu dökülmüş diyebilirsiniz ki ben de bir kere deneyin beğenmezseniz beni bulun derim :) Şaka bir yana bu tarz tatlıları sevenlere ve hiç denemeyenlere şiddetle tavsiye ederim.

            Bu arada aylar önce çekmiştim bu fotoğrafları, gerçi fotoğraflarda belli olmuyor ama şimdi portakalın zamanı olmadığı için portakal olmadan ya da portakalın yerine başka istediğiniz her meyveyi koyarak yapabilirsiniz. 


      MALZEMELER:
      • 1 poşet sade krem şanti
      • 1 su bardağı süt ( krem şanti için)
      • 4 adet halley bisküvi
      • 2 adet elma
      • 2 adet portakal
      • 2 adet kivi
      • 2 adet muz
      • hazır çikolata sos
       YAPILIŞI:
      1. Krem şantiyi süt ile karıştırarak kıvamını alana kadar mikser ile iyice çırpın.
      2. Tüm meyveleri kabuklarını soyduktan donra çok minik olmayacak şekilde küp küp doğrayın.
      3. Halley bisküvileri de meyveler gibi minik parçalar şeklinde kesin.
      4. Tüm meyveleri ve bisküvileri krem şantinin içine koyun ve karıştırın.
      5. Buzdolabında iyice soğuyana kadar 2-3 saat bekletin. Tatlıyı kaselere koyun ve üzerine çikolata sos döküp servis edin. Afiyet olsun...

      Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...