31 Mayıs 2011 Salı

ÇİLEKLİ KOLAY CHEESECAKE


         Yıllardır blog dünyasını takip eden ve daha fazla dayanamayıp kendi yemek blogunu oluşturan birisi olarak şu an kendimi çok ayıplıyorum . Neden mi??? Böyle güzel güzel sofralar hazırlayan arkadaşlarım hemen ertesinde sofrada bulunan tarifleri yayınlamayı geciktirince içimden kızardım onlara ne yalan söyleyeyim. Aynı şeyi bende yapıyorum şimdi farkındayım, kendimi suçlu hissediyorum daha önce arkadaşlarıma kızdığım için. Şimdi çok iyi anlıyorum o arkadaşları benim gibi çok istemelerine rağmen vakitsizlikten yada herhangi başka bir sebepten beklenen tarifleri yayınlayamamak kötü bir duygu. Oysa ne sevinç ve heyecanla hazırlanıyor sofralar eminim, çünkü ben öyle oluyorum, hemen paylaşmak istiyorum  ama üstüste gelinca misafir ağırlamalarım gerçekten vaktim olmadı tarif yazmaya. Bana kızanlar varsa eğer kendimi affettireyim hemen değil mi...
       Evet cheessecake ile başlayayım  soframdaki  tarifleri yayınlamaya. Bir sofram daha var ama onu bekleteceğim biraz önce bu tarifleri bitirmek istiyorum çünkü.
        İtiraf ediyorum çok uzun zamandır yapmamıştım cheesecake, hazır çilekler bol iken yapayım dedim ve  soframın favorisi oldu diyebilirim.Görünüşü çok güzel, tadı hafif olan bu tatlıyı sıcak yaz günlerinde soğuk soğuk yemek çok güzel oluyor gerçekten. Pişirilmediği için de oldukça pratik. Yoğunluktan ve telaşımdan dilim halinin fotoğrafını çekmeyi unutmuşum, sonradan aklıma geldi ama cheesecake artık yoktu :) Daha fazla bekletmeden hemen tarifime geçiyorum.
   
     Bir varmış bir yokmuş Suzan blog arkadaşlarını ziyaret etmek için yola çıkmış.....Görüşmek üzere....
.

MALZEMELER:
  • 2 paket eti burçak bisküvi
  • 3 yemek kaşığı tereyağı yada margarin
  • 1 paket limonlu jöle
  • 1 paket çilekli jöle
  • 500 gr. süzme yoğurt
  • 1 paket ( 200 gr.) labne peyniri
  • 1 paket krem şanti(2 poşet)
  • 4 çorba kaşığı pudra şekeri
  • 9-10 adet çilek
  • 1 paket tart jölesi ( küçük paket)
  • 2 yemek kaşığı pudra şekeri
YAPILIŞI:
  1. Bisküvileri rondodan geçirin. Tereyağı bir tavada eritin ve bisküviler ile iyice karıştırın. Cheesecakein tabanını oluşturmak için, yağla karıştırılan bisküvileri kelepçeli bir kalıba elinizle iyice bastırarak yerleştirin.
  2. Jölenin bir paketini üzerindeki tarife göre, diğer bir paket jöleyi üzerindeki tarifteki suyun yarısını ekleyerek yapın ve soğuması için bekletin.
  3. Krem şantiyi üzerindeki tarifine göre hazırlayın. İçine yoğurt, labne peyniri ve pudra şekerini ekleyin. Soğuyan jöleyi de ekleyin ve  hepsini iyice blendır ile çırpın. Bu karışımı bisküvilerin üzerine dökün ve 4-5 saat buzdolabında bekletin.
  4. Çilekleri rondodan geçirin ve üzerindeki tarife göre hazırlanan tart jölesi ile 2 yemek kaşığı pudra şekerinide ekleyip karıştırın. Buzdolabında bekleyen cheesecakein üzerine  dökün. 1-2 saat daha buzdolabında bekletin. İyice soğuduktan sonra kelepçeli kalıbı açın ve dilimleyerek servis yapın. Afiyet olsun.

27 Mayıs 2011 Cuma

BU SEFER BENDEYDİK :)


İŞTE BENİM SOFRAM...
     Dün bizim kızlarla ( Ümmühan, Eylem, Çiğdem, Muradiye ) bende toplandık :) İki gündür hazırlanıyorum malum çocuklarla hazırlanmam uzun sürüyor. Misafirlerime hazırlıklarla  uğraşırken bloguma girmeye fırsat bulamadım, sizleri de ziyaret edemedim, merak ediyorum neler yaptığınızı. Bu akşamda misafirlerim var bu günlükte beni maruz görün artık. Bu demek oluyor ki bir soframı daha yayınlayacağım sizlere.
      Canım arkadaşlarım için hazırladığım soframda yaptıklarımın tariflerini tek tek yayınlayacağım, şimdilik sadece fotoğraflarını görün istedim. İşte yaptıklarım, önce hangi tarifi istersiniz bakalım.....

( Resimlerin altındaki isimlere tıklayarak tariflere ulaşabilirsiniz. )

 AÇMA (Çiğdem'den)






24 Mayıs 2011 Salı

CEVİZLİ MUHALLEBİLİ KADAYIF

       Merhabalar herkese, tariflerimde biraz arayı açtım sanırım. Yaz gelsin diye beklerken sonunda yazı getirmeyi başardık ve evlerde duramaz olduk ondan :)
            Güzel ve hafif olduğunu düşündüğüm bir tatlı tarifim var bu gün sizlere. Anneciğimin Giresun'dan getirmiş olduğu son kalan kadayıfımla yaptım bu tatlımı. Muhallebisi bildiğimiz muhallebilerden farklı çünkü piştikten sonra toz  krem şanti  katıyorum ve mikserle çırpıyorum. Bu muhallebiyi çoğu pastalarımda da kullanırım hatta. Bilenler ve benim yapanlar vardır elbet  ama bilmeyenlere denemelerini öneririm bakalım beğenecek misiniz ?

MALZEMELER:
  • 250 gr. tel kadayıf
  • 3 yemek kaşığı tereyağı
  • 1 su bardağı kırılmış ceviz
  • 3 yemek kaşığı toz şeker
Muhallebisi için:
  • 1 litre süt
  • 1 su bardağı toz şeker
  • 1 su bardağı un
  • 1 paket vanilya
  • 1 paket krem şanti
YAPILIŞI:
        1. Geniş ve derin bir tava yada tencedere tereyağını eritin. Kadayıf ve şekeri ekleyin ve kadayıfların rengi koyulaşana kadar sürekli karıştırın. Kadayıfların rengi değiştikten sonra altını kapatın, kırılmış cevizleri ekleyin ve karıştırın.
       2. Muhallebiyi yapmak çin süt, şeker, un ve vanilyayı bir tencereye alın. Orta ateşte koyulaşıncaya kadar pişirin.  Ocaktan alarak soğumaya bırakın. Soğuduktan sonra toz krem şantiyi ilave edin ve mikser ile 5 dakika çırpın.
        3. Borcama ( ben kare büyük boy borcam kullandım) cevizli kadayıfların yarısını elinizle bastırarak yayın. Üzerine muhallebiyi dökün. Muhallebinin üzerine kalan kadayıfı dökün. Soğuması için buzdolabında 1-2 saat bekletin. Soğuduktan sonra dilimleyerek servis yapın. Afiyet olsun.


    NOT: 1.Son derece hafif bir tatlı olmasına rağmen içindeki tereyağı istemeyenler kullanmayabilir. Sıvıyağ kullanabilirsiniz yada hiç yağ katmadan kadayıfları yağsız kavurabilirsiniz.
                 2.Muhallebiye isterseniz damla sakızıda katabilirsiniz, damla sakızlı muhallebili de güzel oluyor.
                 3.Ceviz yerine fındıkda kullanabilirsiniz yada hiç bir şey eklemeyip üzerine dövülmüş yeşil fıstık dökebilirsiniz.

    23 Mayıs 2011 Pazartesi

    ÜMMÜHAN'IN SOFRASI ve AYRILIK........


                Bu yazıyı çok neşeli bir şekilde yazacağımı düşünmüştüm ama ben şu anda çok hüzünlü ve ağlamaklıyım. Çünkü bu güzel sofrayı hazırlayan canım arkadaşım,dostum Ümmühan ile tayinleri çıktığı ve bu yüzden ayrılacağımız için çok üzgünüm.  Kıbrısta tanıştığım canım dostumla ikimizinde aynı yerlere tayinimiz çıkmasına rağmen Kıbrıs'tan ayrılırken nasılda üzülüp ağlamıştık sanki bir daha görüşemeyecekmişiz gibi. Bu sefer nasıl ayrılacağız şimdiden kötü oldum ben...
               Şimdi arkama dönüp baktığımda görüyorum ki çok güzel dostlar biriktirmişim hayatımda ama gerçekten dost olanları. Sadece sevinçleri, iyi günleri değil, hüzünleri hastalıkları kötü günleri paylaşabildiğim dostları. Benim gibi gurbette yaşayanlar ne demek istediğimi çok iyi bilirler çünkü gurbette önemlidir böyle dostlar, arkadaşlar. Bu ayrılışları, vedaları, tekrar yeniden başlangıçları çok yaşadım ve yaşayacağım daha ama sevemeyeceğim bir türlü, sevilecek gibi de değil zaten. Bugün bir çok yerde bir çok insan için karışık duyduların yaşandığı, sevinçli ve hüzünlü bir gün olduğunu biliyorum, hepsi için herşeyin hayırlı olmasını diliyorum. 
                Alışıyor insan, maalesef ki alışıyor herşeye ayrılığa ölüme bile, her ne kadar kabullenmek istemesede.
               Böyle karışık duyguları hissettiğim bir güne denk geldi arkadaşımın sofrası, içimi döktüm sizlere rahatladım. Geçtiğimiz cuma Çerkezköy'de oturan can dostum Ümmühan' da diğer dostlarımız  Eylem ve Çiğdem ile beraber çok keyifli, bol kahkahalı ve tıka basa yediğimiz (çünkü sofra hiç toplanmadı ve durup durup yedik ) harika bir gün geçirdik. Ümmühancığımın ellerine emeğine sağlık, muhacir böreğini ben çok seviyorum diye her zaman marifetli elleriyle açar güzel arkadaşım, öğrenip kendim yapmam farz oldu artık, zira o gidince kim yapacak bu lezzeti bana :(  Neyse ben çeşmeleri açmadan kaçayım artık arkadaşımın yaptıklarıyla sizleri başbaşa bırakıyorum.
    Sevgiler.............

     TUZLU KEK

     ZEYTİNYAĞLI YAPRAK SARMA

     KAKAOLU PASTA

     YOĞURTLU KIZARTMA

    ISPANAKLI MUHACİR BÖREĞİ

    FINDIKLI KURABİYE

    21 Mayıs 2011 Cumartesi

    ÖZGÜL'ÜN YAPTIKLARI...........

    BU ARALAR BEN.........
            Geziyorum arkadaşlar, attım kendimi dışarılara. Havalarda düzeldi ya şekerlerimle geziyoruz bol bol. Tabi bol bol da yiyoruz. İnsanın marifetli arkadaşlarıda olunca yememek elde değil, ne olacak halim bilemiyorum tartılara küstüm artık, tartılmıyorum. İnanın yoğunluktan bloguma girmeye ve sizleri ziyaret etmeye fırsat bulamıyorum. Bu aralar beni biraz idare edin olur mu :)

             Arkadaşım Özgül'ün bizim için yaptıklarını görünce bunları yayınlamalıyım dedim ve sizler içinde fikir olması için fotoğraflarını çektim. Hepsi birbirinden lezzetliydi gerçekten; hele o el açması patatesli börek harika ötesiydi, Özgülcüğümün ellerine sağlık diyorum ve sizleri bu lezzetlerle başbaşa bırakıyorum şimdilik tabi... Arayı fazla açmamaya çalışacağım bundan sonra merak etmeyin.....

    GALETA UNLU TAVUKLU BÖREK  

     FELLAH KÖFTESİ

     PATATESLİ BÖREK ( EL AÇMASI )

     ETİMEK TATLISI

     PUF PASTA

    17 Mayıs 2011 Salı

    BARBİELİ PASTA

         Şükür kavuşturana... Kaç gündür blog güncellemeleri yüzünden giremedim bloguma birçoğunuz gibi...  İki gündür de evde olmadığımızdan, dün de ev toplamakla uğraşmaktan bugün ancak oturabildim ve blogumun açıldığını görünce çok sevindim. Barbieli pastada kalmıştık en son, fotoğrafını koymuştum ama tarifini yayınlamak elimde olmayan sebepler yüzünden bugüne kaldı. Bu arada yaptığınız güzel yorumlar için çok çok teşekkür ederim hepinize.
             Ben bu pastayı içinde bol taze çilek olduğu için çilekler bozulmadan çabuk bitsin diye küçük yaptım. Sizler eğer isterseniz malzemeleri arttırıp daha büyük bir pasta yapabilirsiniz. Ne zamandır denemek istediğim sevgili Müge'nin yoğurtlu pandispanya ve vanilyalı pastacı kreması tariflerini alarak yaptım bu pastayı. Yoğurtlu pandispanyaya bayıldım, harika oldu doğrusu bundan sonra sık sık kullanacağım bu tarifi belli oldu. Pastacı kremasını daha önceleri de yapmıştım ama bu sefer içine doğranmış çilekler ekledim, bu biraz kıvamını değiştirdi kremanın ama güzel oldu bence. Barbie bebeğin bacaklarını çıkarıp, pasta içine girecek kısımlarını streç film ile sardım. En sonunda da üzerini çilekli krem şantiyle kapladım ve süsledim pastamızı.  Hem tarifi bekleyen arkadaşlarım hem de kızı olanlar mutlaka bu pastadan yapın diyorum, çocuğunuzun ne kadar mutlu olacağını göreceksiniz. Bizim şeker kız Suay bütün gün ağzı kulaklarında gezdi çünkü :)  Aslında pastanın tüm yapım aşamalarını fotoğraflamıştım ama oğlum çok huysuzluk yaptı demiştim ya, pastayı yaparken ilk çektiğim fotolar oğlumun beni çekiştirmelerinden dolayı net çıkmadığı için koyamadım. En kısa zamanda tekrar yapıp istediğim gibi aşamalı olarak fotoğraflamak istiyorum bu pastayı. Bir haftadır yoktum ya kaptırdım kendimi yazmaya tarifime geçeyim artık değil mi :)

    YOĞURTLU SADE PANDİSPANYA (24 cm'lik kalıp için)

    Malzemeler
    • 4 adet yumurta
    • 4 türk kahvesi fincanı toz şeker
    • 4 türk kahvesi fincanı un
    • 1 türk kahvesi fincanı yoğurt
    • 2 yemek kaşığı sıvı yağ
    • 3 yemek kaşığı kaynar su
    • 1 paket kabartma tozu
    • 1 paket vanilya

    Pandispanya Yapılışı 
          
           1. Yumurta aklarını cam bir kasede krem şanti kıvamına gelinceye kadar çırpın. Şekerin yarısını ekleyin ve şeker eriyinceye kadar çırpın.
           2.  Ayrı bir kasede yumurta sarılarını, kalan şeker ve kaynar su ile şeker eriyinceye kadar yaklaşık 6-7 dk. çırpın. Şeker eriyince yağı ve  yoğurdu ekleyin ve çok az çırpın.
           3. Toz malzemeleri  birlikte eleyin, yumurta akları ve sarıları ile birleştirerek çok az daha çırpın. (bu aşamada mikser yerine çırpma teli yada tahta kaşık kullanırsanız daha iyi olur)
           4. Yağlanmış ve unlanmış kalıba dökerek, önceden ısıtılmış 180 derece fırında yaklaşık 40-45 dk. batırdığınız kürdan temiz çıkıncaya kadar pişirin. (Benim fırınım tam 1 saatte pişiriyor ve ben 55 dk. dan önce kapağını kesinlikle açmıyorum, siz fırınınızın performansına göre 45. dakikadan sonra kapağı çok az açarak kontrol edebilirsiniz)

    VANİLYALI PASTACI KREMASI

    Malzemeler
    • 1 buçuk Su Bardağı (600 ml.) Süt
    • 1 Çay Bardağı Toz Şeker
    •  yarım çay bardağı un
    • 1 Tatlı Kaşığı Mısır Nişastası
    • 1 Paket Vanilya
    • 1 Adet Yumurta Sarısı
    • 15 adet çilek
    Kremanın Yapılışı
    • Vanilya hariç tüm malzemeleri küçük bir tencereye koyun. Orta ateşte çırpma teli ile sürekli karıştırarak pişirin. Karışım kaynamaya başlayınca, (göz göz olunca) bir iki kez karıştırıp, ocağın altını kapatın. Vanilyayı ekleyin ve karıştırın. Karışım ılınıncaya kadar ara karıştırarak kabuk tutmamasını sağlayın.
    • Krema soğuduktan sonra çilekleri küp küp doğrayın ve kremanın içine ekleyin.
    PASTANIN YAPIMI: 

        1. Pandispanyayı soğuduktan sonra iki kat elde etmek için düzgünce ve eşit olmasına dikkat ederek ikiye kesin. Büyük, yuvarlak ve çukurca bir kap içini streç film ile kaplayın. Pandispanyanın bir katını kestiğiniz tarafı size bakacak şekilde( yani pandispanyanın iç kısmı ) kabın içine yerleştirin. Yaptığınız çilekli vanilyalı pastacı kremesını kabın şeklini alıp çukur şeklinde olan pandispanyanın içine dökün. Diğer pandispanyayı da üzerine kapatın, bu sefer pandispanyanın dışı size doğru bakacak. Streç film ile kaplayın ve buzdolabında 1 saat bekletin.

            2. Buzdolabından pastayı çıkarın ve bir servis tabağına ters çevirin. Üst resimde gördüğünüz gibi bebeği yerleştirmek için pastanın orta kısmını daire şeklinde ve bebeğin sığacağı büyüklükte (sadece üst pandispanya kısmını)  bir bıçak yardımı ile   kesin ve alın. Beline kadar streç film ile bebeği sarın ve kestiğiniz yere yerleştirin.

                3. Çilekli krem şantiyi paketinin üzerindeki tarife göre hazırlayın ve pandispanyanın üzerini tamamen krem şanti ile kaplayın. Bundan sonra pastayı istediğiniz gibi süsleyebilirsiniz. Ben pasta süsleri serptim ve sıkma aparatı ile krem şantiyi şekilli sıktım. En son etek uçlarını damla çilolata ile süsledim. Süsledikten sonra 1 saat buzdolabında bekletin ve dilimleyerek servis yapın.

       Bu da pastamızın dilimlenmiş hali. AFİYET OLSUN.............

      11 Mayıs 2011 Çarşamba

      KIYMALI KABAK GRATEN


                 Nerede kalmıştık evet işte burdayım. Bugün fazla kalamayacağım çünkü kızımla pasta yapacağız, beni bekliyor şu an. Hemen tarifime geçiyorum bu yüzden bakalım kıymalı kabak gratenimi beğenecek misiniz?



      MALZEMELER:
      • 5 adet kabak
      • 100 gr. kıyma
      • 2 adet orta boy kuru soğan
      • 1 yemek kaşığı domates salçası
      • 2 yemek kaşığı sıvıyağ
      • nane, kimyon,karabiber
      • 1 su bardağı rendelenmiş kaşar peyniri
      beşamel sos için:
      • 2 yemek kaşığı un
      • 1 yemek kaşığı tereyağ yada margarin
      • 1 buçuk su bardağı süt
      • yarım çay kaşığı tuz
      YAPILIŞI:
      1. Kabakları güzelce yıkayın, kabuklarını ister soyun ister soymayın(ben soymadan yaptım) çok ince olmayacak şekilde yuvarlak dilimleyin.
      2. Dilimlenen kabakları su dolu bir tencerede (suya biraz tuz atın)10 dakika haşlayın ve suyunu süzün.
      3. Kıymalı harç için soğanları yemeklik doğrayın ve bir tavada yağıda ekleyip kavurun. Soğanlar yumuşayınca kıymayıda ekleyin, karıştırarak iyice kavurun.Salçayı, tuzu ve baharatları da ekleyin,karıştırın ve altını kapatın.
      4. Beşamel sos için önce yağı ve unu iyice karıştırın ve azar azar çırpma teli ile karıştırarak sütü ekleyin. Tuzunu da ilave edin. Sürekli karıştırın koyu bir kıvam alıp göz göz olunca altını kapatın. Unun topaklanmamasına özen gösterin eğer topaklandıysa blendırdan geçirebilirsiniz.
      5. Kabakları beşamel sosa bulayın ve borcama kabakların yarısını bir dizi şeklinde yerleştirin. Kıymalı harcı her yerine eşit dökün, kalan kabaklarıda beşamel sosa bulayıp kıymalı harcin üstünü kapacak şekilde dizin. Kalan beşameli üzerine dökün ve rendelenmiş kaşar peynirinide  ekleyin. 200 derece fırında kaşar peyniri kızarana kadar pişirin. Afiyet olsun.

      ANNELER GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN......

            Aslında bu güne dair çok yazacaklarım paylaşacaklarım vardı sizlerle. Ama bloguma çoğu arkadaşımın ulaşamadığını bildiğim için yazmak gelmedi içimden ve karşılaştığım sorunlar sebebiyle yine kendi adresime geri döneceğim herhalde. İnşallah kısa bir süre sonra bu ulaşım sorunu çözülecek diye umuyorum. Anne olmak çok farklı ve çok güzel bir duygu. Ben her zaman Allah'ıma şükrediyorum ki bana iki kere bu duyguyu yaşattığı için. Allah'ım tüm bebek bekleyen ve bebek sahibi olmak isteyenleri boş çevirmesin diliyorum. Bir bebek doğunca bir anne doğarmış, çok severim ve çok katılırım bu söze. İnsan kesinlikle anne olunca bambaşka hissediyor kendini ve kendi annesini daha iyi anlıyor diye düşünüyorum.

              Bilmem bu yazılarımı okuyabilecekmisiniz, bir iki kere daha yayınladım ama bloguma kimse giremiyor sanırım. Eğer düzelmiş olurda okuyabilirseniz biraz gecikmişte olsam tüm annelerin anneler gününü kutluyorum ve Allah'ım hiç bir çocuğu annesiz bırakmasın diyorum (amin). Bu güzel günde  Suay'ım ve Sualp'im bana çiçek alarak anneler günümü kutladılar, canlarım benim siz Allah'ın bir lütfusunuz bana sizi çok seviyorum...

      2 Mayıs 2011 Pazartesi

      KAYMAKLI KAPUSKA

           
                  Merhaba arkadaşlar :) Üç gündür fırsat bulamadım blogumla ilgilenmeye ama ne yapayım gece çocuklar uyuyunca yazayım dedim ama günün yorgunluğu olsa gerek zor geldi bana ve yattım uyudum. Eee 2 gün erken yattımya onun acısının çıkması lazım; şu an saat gece 2 buçuk ve ben bir yandan ayağımda oğlumu sallıyorum bir yandan yazımı yazmaya çalışıyorum. İnşallah ben yazımı bitirene kadar oğlum uyur :)

                  Kapuska sever misiniz ve kaymaklı kapuskayı hiç duydunuz mu? İnternetten az önce baktım da kıymalı, etli, pirinçli kapuska tarifleri oldukça çok, kaymaklısına hiç rastlamadım. Oleyyy kapuska çeşitleri arasına kaymaklı kapuska tarifi  benden bir ilk olsun :) Bu tarifi de sevgili kayınvalidemden öğrendim. Ben kapuskayı zaten çok severdim ama kaymaklısını yedikten sonra başka türlü yiyemez oldum. Aslında kayınvalidem çiğ süt kaymağı kullanarak yapıyor ve lezzeti anlatamayacağım kadar güzel oluyor. Ben burada çiğ kaymak bulamayacağım için marketlerde satılan kaymakla yapıyorum. Bazılarınızın, "Kaymaklı amannn çok kalorili " dediğini duyar gibiyim, bir de yan tarafta diyet etkinlik banneri var; olsun be canlarım hergün kaymak yemiyoruz ya :)

      MALZEMELER:
      • 1 adet küçük boy beyaz lahana
      • 1 adet büyük boy kuru soğan
      • 2 yemek kaşığı zeytinyağı
      • 1 yemek kaşığı domates salçası
      • 1 su bardağı su
      • tuz
      • 200 gr. kaymak
      YAPILIŞI:
      1.  Lahananın yapraklarını ayırın ve iyice yıkayın. Lahananın yaprakları küçük küçük doğrayın.
      2. Soğanları yemeklik doğrayın ve bir tencerede zeytinyağı ile yumuşayıncaya kadar kavurun. Salçayıda ilave edin ve 1-2 dakika daha salçalı soğanları  kavurun.
      3. Doğradığınız lahanaları salçalı soğanların üzerine ekleyin. Tencerenin kapağını kapatın ve 5 dakika ara sıra karıştırarak kavurun. Sıcak suyu  ekleyin, tuzunu atın. Tencerenin kapağını kapatın ve  kısık ateşte lahanalar yumuşayıncaya kadar 40-45 dakika pişirin.
      4. Altını kapatmadan önce kaymağı ilave edin, karıştırın ve 5 dakika daha pişirin. Pişince altını kapatın, sıcak servis yapın. Afiyet olsun.

                Yaşasın oğluşumda uyudu, benim de nasıl uykum var anlatamam. Uykulu uykulu tarifimde bir şeyleri gözen kaçırmamışımdır inşallah. Neyse yarın gözden geçirim artık, hatalarım varsa afola.... sevgiler......

        1 Mayıs 2011 Pazar

        HİNTPARE


                  Tatlılar bizim evin olmazsa olmazı. Eşim genelde akşamdan bazen de gündüzden arayıp tatlı siparişi verir bana. Eee bende istemem yan cebime koy hesabı kendimi tutamam hem yapmasını hem yemesini sevdiğimden yapıveririm bir tatlı. Bu gidişe bir dur demek lazım ama ne zaman bakalım, ne yapayım tatlılara dayanamıyorum. Yine tatlı yapmak  için girdim mutfağa, şekerpare  diye başladım ama üzerine fındık kırmak bana zor geldiği için  sonra hintpare yapmaya karar verdim. Hadi bakalım bu tatlımla beraber hepinize tatlı ve mutlu bir haftasonu diliyorum.... sevgiler...

        MALZEMELER:
        • yarım  paket margarin ( oda sıcaklığında )
        • yarım su bardağı pudra şekeri
        • 2 yemek kaşığı irmik
        • 1 çay bardağı  hindistan cevizi
        • 2 adet yumurta ( bir yumurtanın sarısı üzerine sürmek için ayırın )
        • 2 su bardağı un
        • 1 paket kabartma tozu
        şerbeti için:
        • 1 buçuk  su bardağı şeker 
        • 2 su bardağı su
        • 1 paket vanilya 
        YAPILIŞI: 
        1. Öncelikle şerbeti hazırlayın. Tencereye suyu ve şekeri koyun, kaynayınca altını kısıp 15 dakika daha kaynatın. Sonra altını kapatın, vanilyayı ekleyin, karıştırın ve soğuması için bekletin.
        2. Derin bir kaba, bir yumurtanın sarısını ayırarak, kalan bir yumurta ve akını koyun. Diğer tüm malzemeleride ilave edin ve yoğurun. Kulak memesi kıvamında bir hamur elde edin.
        3.  Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar alın, elinizle yassı şekil verin ve yağlanmış fırın tepsisine dizin.
        4. Üzerlerine yumurta sarısını sürün 170 derece fırında 25-30 dakika pembeleşene kadar pişirin.
        5. Hintpareler fırından çıkar çıkmaz sıcakken soğuk şerbeti üzerine dökün ve şerbeti çekmesi için bekletin.
        6. Şerbetini iyice çektikten sonra üzerine hindistan cevizi dökerek servis edin. Afiyet olsun.
        NOT: Hintpareleri üzerine yumurta sarısı sürmeden de pişirebilirsiniz. Ben görüntüsü daha parlak ve güzel olsun diye sürdüm.  Sürmeyecekseniz içine bir yumurta koymanız yeterli olur.

          Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...