28 Aralık 2012 Cuma

NOEL BABALI ÇÖREK


HO HO HOOOO.....ÇOCUKLAR BUNA BAYILACAK....

     Çocuklarınızın yaparken ve yerken çok hoşuna gidecek bir çörek. Benim şekerler pişer pişmez öyle bir saldırdılar ki şu anda sadece noel babanın  küçük bir parça sakalı kaldı geriye. 

      Çok uzun zaman önce yabancı bir site de gördüğüm bu noel baba şeklini aklımda kaldığı kadarıyla yapmaya çalıştım. Tarif olarak da daha önce yapmış olduğum örgülü çöreklerimin hamuru ile yarı ölçü olarak yaptım ve gayet lezzetli oldu. Bir daha ki sefere şekerlerime tek porsiyonluk küçük noel babalar yapmayı düşünüyorum. Sizler içinde fikir olsun hem. Hadi bakalım yeni yıl sofraları noel babalı çöreklerle şenlensin. Tarifi benden denemesi sizden....

MALZEMELER:

  • 125 gr. oda sıcaklığında margarin
  • yarım su bardağı yoğurt
  • yarım çay kaşığı karbonat
  • 1 çay kaşığı tuz
  • bir tutam toz çeker
  • 2 buçuk su bardağı un
  • bir çay kaşığı salça 
  • bir çay kaşığı sıvı yağ
  • bir yumurta sarısı ( üzerine sürmek için )
  • 2 adet zeytin ( göz yapmak için )


YAPILIŞI:

  1. Hamuru yapmak için ( salça,sıvı yağ ve yumurta sarısı hariç ) oda sıcaklığında ki margarini, yoğurdu, karbonatı, tuzu, toz şekeri ve  unun yarısını  ekleyerek iyice yoğurun. Sonra kalan unu da ekleyip yoğurun ve  iyice yoğurup ele yapışmayacak ama yumuşak bir kıvama gelen hamuru 10 dakika  dinlendirmek için bekletin.
  2. Sonra yukarıda fotoğraflarını çektiğim gibi bir parça hamur koparıp, hafif unlanmış tezgahta merdane ile uzunlamasına ama alt tarafına daha geniş  şekil verip açın. Yağlı kağıt serili fırın tepsisine yerleştirin.
  3. Noel babanın sakallarını yapmak için de bir parça hamuru daha açın, mutfak makası ile fotoğraftak gibi kesin ve diğer hamurun üzerine yerleştirip kesilen parçaları tek tek elinizle kıvırın.
  4. Bıyıklarını ve elinizle top yaptığınız hamurla da burnunu yapıp, iki adet zeytini de gözleri olması için yerleştirin.
  5. Biraz el becerisi istiyor yapmak ama fotoğraflara bakarak şapkasını da eliniz ile hamura şekil vererek yapın. Şapkanın kalın kenarını yapmak için hamuru yukarı doğru ikiye kıvırın ve şapkanın ucuna ponpon için yuvarlak bir hamur yapıp ekleyin.
  6. Salça ve sıvı yağı çok az su da ekleyerek karıştırın ve fırça ile noel babanın şapkasına ve burnuna sürün.
  7. Yüzü hariç diğer açıkta kalan yerlerine de yumurta sarısını sürün.
  8. 200 derece fırında kızarana kadar pişirin. Afiyet olsun.


25 Aralık 2012 Salı

Ekonomiye Kadın Gücü


ekonomiyekadiningucu

Ekonomiye Kadın Gücü projesi, dar gelirli kadınların ekonomik üretime katılımını teşvik etmek, sosyal ve ekonomik olarak güçlenmelerine katkıda bulunmak amacıyla, kadınların gelir getirici bir işe başlamasına veya işini büyütmesine destek olmayı hedefliyor.

Bu hedefin gerçekleşmesinde, küçük bir sermaye desteği ile dar gelirli kadınların ekonomik üretime başlamasına imkan tanıyan Mikrokredi Sistemi temel alınıyor. Mikrokredi, dünyada ilk olarak 1973 yılında Nobel Barış Ödülü sahibi Prof. Muhammed Yunus öncülüğünde yoksulluğun çok yoğun bir şekilde yaşandığı Bangladeş'te "Grameen Bank" altında faaliyetlere başladı. Prof. Muhammed Yunus, bu uygulamayı ilk olarak genç bir kadına bambu sepeti yapması için 6 $ kredi vererek başlattı.

Küçük sermayelerle değişen hayatlar

Türkiye'de 2003 yılında Prof. Muhammed Yunus'un girişimleriyle Grameen Trust ve Türkiye İsrafı Önleme Vakfı (TİSVA) tarafından ortaklaşa başlatılan Türkiye Grameen Mikrofinans Programı pekçok dar gelirli kadının işe başlaması için cansuyu/başlangıç kredisi sağlayarak, teminat ve kefalet gerektirmeden finansman erişimi kısıtını ortadan kaldırarak onbinlerce kadının hayallerini gerçekleştirmesine destek oluyor.

Yoksullukla Mücadelede Yenilikçi Yöntem: Sosyal Finansman

Türkiye'de her 5 kadından biri yoksulluk sınırında olup kendi potansiyelini gerçekleştirmeyi, ailesine ve toplumsal üretime katkıda bulunmayı bekliyor. Türkiye Grameen Mikrofinans Programı'nın yaygınlaştırılması amacıyla, TİSVA ve Turkcell işbirliğinde hayata geçen Ekonomiye Kadın Gücü, Türkiye’de ilk defa sosyal borçlanma modelinin hayata geçirilerek kadınların gelir getirici işler yapması için küçük sermaye desteği sağlayan Mikrokredi Sistemi’ne yeni kaynak oluşturulmasını hedefliyor.

Sosyal inovasyon niteliği taşıyan bu yenilikçi model sayesinde sayesinde artık dileyen herkes dar gelirli kadınlara borç verebilecek, bağış yapabilecek, dar gelirli kadınların hayallerine kavuşmasına bireysel olarak destek verebilecek .Çünkü, Kadına Destek, Topluma Destektir.
Ekonomiye Kadın Gücü projesi ile kadınlarımız daha çok üreterek ekonomiye katılacak,
hayallerini büyütecek, ailelerine ve geleceğe yatırım yapacak, Türkiye kazanacak.

Bir bumads advertorial içeriğidir.

17 Aralık 2012 Pazartesi

ZEYTİNYAĞLI BRÜKSEL LAHANASI




        Epeydir eklemeyi düşündüğüm bir tarif, aslında fotoğraflarını çekeli çok oldu. Bu şekilde biz çok seviyoruz brüksel lahanasını. Özellikle et yemeklerinin yanında ya da soğuk olarak değişik tarif arayanlar için harika bence. Ben her iki şekilde de çok severek kullanıyorum. İsterseniz salçasız ve üzerine limon suyu ile de güzel oluyor. Tarafımdan şiddetle tavsiye edilir bir tarif yani. Deneyin bakalım siz de bizim gibi çok severek yersiniz ve alışırsınız belki. Küçük şekerim hasta ve çok mızmız, bu yüzden hemen kaçıyorum, tarifimle sizleri baş başa bırakıyorum. Sevgilerimle...


MALZEMELER:
  • yarım kilo ( 500 gr.) brüksel lahanası
  • 2 adet orta bot kuru soğan
  • 2 adet havuç
  • yarım çay bardağı zeytinyağı
  • 1 yemek kaşığı salça
  • su
  • tuz

YAPILIŞI:
  1. Brüksel lahanalarının kök kısımlarını bir bıçak yardımı ile keserek ayırın ve bol su ile iyice yıkayın.
  2. Soğanların kabuklarını soyun ve yemeklik şekilde doğrayın.
  3. Havuçları da soyacak yardımı ile soyup, daire şeklinde doğrayın.
  4. Bir tencereye zeytin yağını ve soğanları ekleyip kavurmaya başlayın.
  5. Soğanlar hafif pembeleşince havuçları ekleyin. 3-4 dakikada havuçlar kavrulduktan sonra salçayı ekleyip karıştırın.
  6. Brüksel lahanalarını, damak tadınıza göre tuzu ve lahanaların üstünü bir parmak geçecek kadar su ekleyip, tencerenin kapağını kapatın. Kısık ateşte lahanalar yumuşayana kadar pişirin. 
  7. Ilık ya da soğuk olarak servis edin, afiyet olsun.

13 Aralık 2012 Perşembe

İKİ ŞEKERİMDEN TARÇINLI KEK


İKİ ŞEKERLİ TARÇINLI KEK :)
       Kızım geçen hafta sonu, "Anne kek yapalım mı ne olur", oğlum da "Mütfen mütfen", yani lütfen deyince tamam dediğimde evde kopan kıyameti, birbirlerine sarılıp attıkları sevinç çığlıklarını görmenizi isterdim. Beni izleyenler bilirler şekerlerim kurabiye ve kek yapmaya bayılırlar, bende  onları mutfağa sokmaya bayılırım her ne kadar çok dağılıp bana çok iş çıksa da... Ama kızımın okulu, dersler, okumalar derken arayı açmışız, özlemişiz mutfakta beraber vakit geçirip eğlenmeyi.
       Biz de ne yaptık hemen, malzemeler hazırlandı, önlükler takıldı, sandalyeler tezgaha çekilip üzerine çıkıldı ve tarçınlı kek yapılmaya başlandı. Biz çok eğlendik gerçekten, hadi bakalım buyurun iki şekerli tarçınlı kekimizin tarifine...


MALZEMELER:
  • 2 adet yumurta
  • 1 buçuk su bardağı toz şeker
  • yarım su bardağı sıvı yağ
  • 1 su bardağı süt
  • 2 buçuk su bardağı un
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 paket vanilya
  • 1 tatlı kaşığı tarçın
YAPILIŞI:

 

1.  Yumurta ve toz şekeri, mikser yardımı ile iyice çırpın. ( Ben fotoğraf makinesini alıp gelene kadar yumurtayı kırmış bile kızım, oğluşumla şekeri ekliyor, küçük şeflerim benim... )


Onlar poz vermeye ben de fotoğraf çekmeye bayılıyorum...


2.  Yumurta- şeker karışımına sıvı yağı ekleyin ve çırpmaya devam edin. ( Çok mutlu oğlum yağı o eklediği için... Onlar mutlu ben mutlu ....)


3.  Sütü de ilave ederek çırpmaya devam edin.( Oğlum nasıl da bakıyor öyle değil mi ? )


 

4.   Unu , kabartma tozunu ve vanilyayı eleyerek karışıma ilave edip çırpmaya devam edin.


5. Son olarak tarçını da ekleyip karıştırın. ( Ben ben bennn.... Tamam işte sende oğlum mikser. Bu da mikseri aldım sırıtışı... )


6. Yağlanmış ve unlanmış kalıba, kek karışımını dökün. 170 derece fırında 35-40 dakika pişirin. Siz kendi fırınınıza göre kekin pişip pişmediğini anlamak için, keke bir kürdan batırın eğer kürdan temiz geri çıkarsa kek pişmiş demektir. Kürdan temiz çıkmaz ise pişirmeye devam edip başka bir kürdan ile tekrar temiz çıkana kadar deneyin.


Kek fırına gitti, kalan kek hamurları illa ki parmaklanır şekerlerim tarafından....Küçükken ben de çok yapardım bunu, hatta hala yapmayı çok severim :)


Buyurun bakalım iki şekerim elinden tarçınlı kekimiz hazır. Afiyet olsun.....


4 Aralık 2012 Salı

ISPANAKLI PASTA ( MİKRODALGA FIRINDA )


EN SEVDİĞİM RENK VE EN SEVDİĞİM PASTA....

     Geçtiğimiz cuma Gelibolu' dan canım arkadaşımın bize geleceğini öğrendikten ve arkadaşımın doğum günü olması sebebiyle kendisine bu pastayı yaptım. Aslında çok yaptığım bir pasta ama bir türlü fotoğraflayıp paylaşamadım sizlerle. Bu seferde koşturmalı bir şekilde yaptım  ama  son anda fotoğraflamayı başardım. Evde iki tane pasta-kek canavarı olunca haliyle pek sabırsız ve anında tüketici olduklarından fotoğraf çekmeye fırsat bulmak zor çoğunlukla.

       Benim için her zaman kurtarıcı, hem lezzetli hem çok hafif hem de mikrodalga da pişince çok pratik bir pasta oluyor. Mikrodalga fırını olmayanlar da normal fırında her zaman kek pişirdikleri gibi pişirebilirler  ayrıca bu tarifi. Ama ben mikrodalgada pişince daha çok seviyorum çünkü daha yumuşak bir kek oluyor. 


         Bu da pastamızın dilimlenmiş hali. Buyurun bir dilim almaz mıydınız ? Hadi bakalım ıspanaklı pastamın tarifi sizlerle...

MALZEMELER:
  • 1 adet yumurta
  • 1 buçuk su bardağı toz şeker
  • yarım çay bardağı sıvı yağ
  • 1 su bardağı süt
  • 10-11 tane ıspanak yaprağı
  • 2 su bardağı un
  • 1 paket kabartma tozu
  • bir paket vanilya
Kreması için:
  • 2 su bardağı süt
  • 2 yemek kaşığı mısır nişastası
  • 2 yemek kaşığı un
  • 2 yemek kaşığı toz şeker
  • 1 poşet krem şanti
  • 1 su bardağı süt ( krem şanti için )
Arası ve üzeri için;
  • 2 adet muz
  • damla çikolata ve boncuk şekerler


YAPILIŞI;
  1. Öncelikle ıspanak yapraklarını iyice yıkayın ve saplarını koparıp süt ile beraber bir robottan ya da blendırdan geçirin.
  2. Yumurta ve toz şekeri mikser ile iyice çırpın.
  3. Ispanaklı süt, sıvı yağı bu karışıma ilave edip çırpmaya devam edin.
  4. Unu, kabartma tozu ve vanilyayı da eleyerek karışıma ilave edin.
  5. Yağlanmış ve unlanmış borcama karışımı dökün.
  6. Mikrodalga fırında 800 watta 10 dakika pişirin. Normal fırında ise 170 derecede 35-40 dakika pişirin.   
  7. Kremayı yapmak için; sütü, nişastayı,unu ve toz şekeri bir tencereye koyun ve sürekli karıştırarak muhallebi kıvamı alana kadar pişirin. Soğuması için bekletin.
  8. Krem şantiyi süt ile karıştırarak hazırlayın.
  9. Krem şantiyi ve hazırladığınız diğer kremayı mikser ile çırparak karıştırın, soğuması için buzdolabında bekletin.
  10. Pişen ıspanaklı keki soğuduktan sonra önce kenarlarından bir santim kadar şeklini bozmadan düzgünce kesin. Kesilen bu kek parçalarını robotta çekin. Sonra ortadan ikiye kesin ve ilk katın üzerine muzu dilimleyip, kremanın yarısını muzların üzerine dökün. Bol bol damla çikolata serpin.
  11. İkinci katı da yerleştirin ve üzerini ve yanlarını bol krema ile kaplayın. Kremanın üstüne de robotta çektiğiniz kek kırıntılarını dökün. En son olarak da pastanın üzerine damla çikolata ve boncuk şekerlerle süsleyin. 1-2 saat buzdolabında bekletin ve dilimleyerek servis edin. Afiyet olsun.


       Bu da mum üflenmeden ve pasta kesilmeden önceki hali. Tekrar mutlu yıllar Özimmmm...

28 Kasım 2012 Çarşamba

AŞURE ( 2012 )



       Hayırlısıyla bir aşure zamanına daha erdik. Geçtiğimiz Cumartesi günü aşuremi yaptığımı söylemiştim. Gerçekten de aşure yapmanın ve dağıtmanın verdiği iç huzur bambaşka, Allah her sene yapmayı nasip etsin inşallah... 
      Tarifim geçen sene ki aşure tarifim ile aynı, ama tabi fotoğraflarım yeni. İki gündür fırsat bulup bir türlü paylaşamadığım 2012 model aşure tarifime buyurun efendim. Allah herkesin yaptığı aşureleri ve duaları kabul etsin inşallah , sevgilerimle....



MALZEMELER:
  • 2,5 su bardağı aşurelik buğday
  • 1 su bardağı nohut
  • 1 su bardağı kuru fasulye
  • yarım su bardağı pirinç
  • 1,5 su bardağı süt
  • 1 su bardağı kuru üzüm
  • yarım su bardağı kuş üzümü
  • 10-15 adet kuru kayısı
  • 10 adet kuru incir 
  • 1 adet portakalın kabuğunun yarısı
  • 5 buçuk su bardağı şeker (Damak tadınıza göre azaltabilir ya da çoğaltabilirsiniz )
  • 1 su bardağı fındık
  • 1 adet elma ( kabukları soyulmuş ve küp küp doğranmış)
  • 1 adet  ayva ( kabukları soyulmuş ve küp küp doğranmış )
  • 1 adet kabuk tarçın
Üzeri için:
  •  Ceviz kırıkları, toz tarçın, susam,çam fıstığı  ve nar taneleri
 YAPILIŞI:
  1. Bir gece önceden nohut, buğday ve fasulyeyi ayrı ayrı suda bekletin. Ben genelde sıcak su döküp bekletiyorum.
  2. Ertesi gün nohut ve fasulyeyi ayrı ayrı haşlayarak pişirin.
  3. Buğdayı da genişçe bir tencereye alın, üzerini 3 parmak geçecek kadar su ve sütü ekleyip haşlamaya başlayın. Kabuk tarçını da pişen buğdayın içine atın ve ara sıra karıştırarak pişirmeye devam edin.
  4. Buğday yavaş yavaş pişerken kuru üzüm ve kuş üzümünün üzerine kaynar su döküp, biraz şişmeleri için bekletin.
  5. Pirinçleri de su ekleyerek biraz yumuşayıncaya kadar haşlayın.
  6. Karanfilleri küçük bir tencere ya da cezvede su ile kaynatın. Daha sonra karanfilleri çıkartın içinden. 
  7. Buğdaylar  iyice yumuşayıp dağılınca, koyu bir kıvama ulaştığında biraz sıcak suyu ekleyin ve 5 dakika daha kaynatıp nohut ve fasulyeyi ekleyin. 10-15 dakika daha kaynatın ve pirinçleri ekleyin. Bu arada sıcak kaynamış suyu her zaman hazır bulundurun ve kıvamı her koyulaştığında azar azar su ilavesi yapın.
  8. Karanfilli suyu, kayısıları, kuru üzümleri, kuş üzümlerini, fındıkları, elmayı, armudu, minik minik doğranmış ( beyaz kısmı alınmış olmalı ) portakal kabuğunu ekleyin ve 5 dakika daha kaynatın. Şekerini ve en son doğranmış inciri ekleyin( aşureyi karartmaması için en son koyuyoruz ) , su oranını ne çok sulu ne de çok koyu olmayacak şekilde ayarlayın. 5 dakika daha kaynatın ve altını kapatın. 
  9. Aşureyi kaselere paylaştırın ve biraz ılıdıktan sonra üzerini istediğiniz gibi süsleyin. Ben nar taneleri, kırılmış ceviz, hindistan cevizi, susam, çam fıstığı, susam ve tarçın ile süsledim.
          Afiyet olsun. 



25 Kasım 2012 Pazar

İKİ GÜZEL GÜN BİR ARADA


Aslınsa bu postu sabahtan hazırlamıştım ancak fırsat bulup paylaşamadım, biraz geç olsa da yine de paylaşmak istiyorum. Ne demişler, "geç olsun da güç olmasın."

       İki güzel ve anlamlı gün bir araya geldi bu gün. İlki  Aşure Günü, Allah herkesin yaptığı aşure ve duaları kabul etsin inşallah. Bende bu gün  aşuremi yaptım, tüm komşularıma dağıttım Allah kabul ederse... Aşure tarifimi ve fotoğraflarımı yarın paylaşacağım sizlerle. İkincisi ise öğretmenler günü ki; öncelikle kızımın öğretmeni için yaptığım kurabiyeleri paylaşmak, tüm öğretmenlerimizin bu güzel gününü kutlamak istedim. Biz okulumuzda cuma günü kutladık öğretmenler gününü. Öğretmenimize sınıf olarak bir hediye almıştık ama ben bir de bu kurabiyelerden yaptım öğretmenimize. Aslında değerli öğretmenlerimiz için ne yapsak az değil mi?


Başta başöğretmenimiz M.Kemal ATATÜRK olmak üzere tüm öğretmenlerin öğretmenler gününü gönülden kutluyorum.


Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden mahrum bir millet, henüz bir millet adını alma yeteneğini kazanamamıştır.

- Mustafa Kemal Atatürk -




20 Kasım 2012 Salı

PATATES KÖFTESİ

 

Merhaba sevgili takipçilerim...

Bildiğiniz mercimek köftesinin mercimek yerine patates konularak yapılanı ile karşınızdayım bu gün. Geçen hafta kızımın sınıf arkadaşlarının anneleri ile bizde toplanınca onlar için yaptım bu köfteleri. Bulgurun içine girip de lezzet katmadığı hiçbir şey yoktur herhalde. Mercimekli patatesli fark etmez bu tarz köfteleri bayılarak yerim diyorsanız benim gibi :) buyurun hadi tarifime....

MALZEMELER:

  • 5-6 adet orta boy patates
  • 1 buçuk su bardağı ince bulgur
  • 1 adet kuru soğan
  • yarım su bardağı zeytinyağı
  • 3 çay kaşığı tuz
  • 3 çay kaşığı kimyon
  • 3 çay kaşığı kuru nane
  • 2 yemek kaşığı biber ya da domates salçası
  • 2 adet limonun suyu
  • yarım demet maydanoz

YAPILIŞI:

  1. Patatesleri iyice yıkayın, kabuklarını soyun ve iri iri dilimleyin. Derin bir tencerede bol su içinde patatesleri haşlayın.
  2. Haşlanan patatesleri biraz sulu kalacak şekilde suyunu süzün ve patatesleri çatalla ezin. Sıcak ve sulu patateslerin içine bulguru ilave edin, karıştırıp üzerini kapatın ve 10 -15 dakika bulgurların şişmesi için bekletin.
  3. Beklerken bir taraftan kuru soğanı yemeklik şekilde doğrayın,bir tavada zeytin yağını ilave edip yumuşayana kadar kavurun.Salçaları ve baharatları ekleyin altını kapatın.
  4. Patatesli bulgurlu karışımı genişçe bir karıştırma kabına alıp; yapmış olduğunuz salçalı karışımı,tuzu,limon suyunu da katıp iyice yoğurun.
  5. En son olarak yıkayıp ince ince doğradığınız maydanozları ekleyin.
  6. Patates köftelerine elinizle şekil verip, marul ve limonlarla servis edin...AFİYET OLSUN...

13 Kasım 2012 Salı

KAŞARLI VE SEBZELİ TAVUK KÖFTE


      Uzun zamandan beri paylaşmak istediğim bir tarif bu sizlerle... Çocuklarına nasıl sebze yedireceğini düşünen anneler ve benim gibi tavuk köftesi sevenler için harika bir lezzet. Kızım maşallah önüne hangi sebzeyi koysam severek yer ama oğlum her sebzeyi sokmaz ağzına. Ama böyle köfte tarzı şeylere bayılır. Bende normalde yemediği sebzeleri az az köfte içine katarak yediririm oğluma ve böylece benim de içim rahat eder. Zaten bizim evde köfte olduğu günler menümüz bellidir. Köfte, kızarmış patates ve makarna. Eeee daha ne olsun çocuklar nasıl burun kıvırsın...
       Bir arkadaşım minik minik yuvarlaklar yapıp kızartıyor ve sonra çöp şişe diziyor köfteleri o zaman oğlu daha çok severek yiyor gerçekten... Aman çocuklar yesin de biz anneler her şeyi yapmaya razıyız. İşte buyrun bakalım içine istediğiniz her sebzeyi koyarak yapabileceğiniz ve çocuklarınızın asla içinde ne olduğunu anlamayacağı tavuk köfte tarifim. 

MALZEMELER:
  • 2 adet tavuk göğsü ya da 400 gr tavuk kıyması
  • 1 adet yumurta
  • 2 adet havuç
  • küçük bir kerevizin yarısı
  • 1 adet kuru soğan
  • 2 diş sarımsak
  • 50 gr kaşar peyniri
  • 7-8 dal maydanoz
  • 2 dilim bayat ekmek
  • 2 yemek kaşığı galete unu
  • kimyon, kuru nane, tuz
  • 4 yemek kaşığı sıvı yağ ( kızartmak için )
YAPILIŞI:
  1. Tavuk göğüslerini bir kaç iri parçaya ayırın rondodan geçirerek kıyma haline getirin. 
  2. Soğan, sarımsak ve maydanozları da rondadan geçirin veya ince ince kıyıp tavuk kıymasına ekleyin.
  3. Havuç, kereviz ve kaşar peynirini rendenin ince tarafı ile rendeleyip ekleyin.
  4. Bayat ekmekleri su ile ıslatın ve suyunu sıkıp, yumurta, baharatlar, galete unu ve damak tadınıza göre tuz ile beraber tavuk kıymasına ekleyip hepsini iyice yoğurun.
  5. Köftelere istediğiniz şekli verin ama çok kalın olmasınlar, bir tavaya sıvı yağı koyup kızdırın ve köftelerin iki tarafını da çevirerek kızartarak pişirin. Afiyet olsun.


8 Kasım 2012 Perşembe

KAHVALTILIK KIRMIZI BİBERLİ SOS


ANNE OLMAK GURUR DUYMAKMIŞ :)
      Çok mutluyum ve gururluyum bu günlerde...Kızımın öğretmeninden o kadar güzel şeyler duydum ki kızım hakkında ve bana teşekkür edince öğretmenimiz nasıl gururlandım anlatamam. Hangi anne mutlu olmaz gururlanmaz ki hem çocuğuyla hem kendiyle ? Anne olanlar beni çok iyi anlayacaklardır. Hele benim gibi gurbette olan ve kimseden yardım almadan iki çocuk büyütmeye çalışanlar çok daha iyi anlarlar... Her anne gurur duyar evladı ile ama başkalarından ağzından duymak inanılmaz mutluluk verir. Hayatta en zor şey anne olmakmış... Ahh ahhh çektiğim sıkıntıları anlatsam roman olur herhalde. Ama onların bir gülüşüyle sıkıntılarını unutup her şeye değer diyor insan. Canım kızım, canım oğlum ; iki şekerlerim benim iyi ki varsınız sizi çok seviyorum... Allah hepimizin her zaman evlatlarından yana güzümüzü güldürsün inşallah...

      Aslında sosumdan uzun uzun bahsedecektim ama mutluluğumu paylaşmak istedim sizlerle önce. Bir ay oldu ben bu sosu yapalı, kahvaltıda çok seviyorum şöyle ekmeğe sürüp beyaz ya da kaşar peyniri ile yemeyi... Kırmızı biberin bu hafta pazarda 1 tl. idi kilosu . Hatta alıp biraz daha yapsam mı diye düşünmedim değil. Hala yapmadıysanız eğer kırmızı biberin bu son günlerini kaçırmayın derim. Hadi bakalım buyurun tarifime...




MALZEMELER:
  • 3 kilo kırmızı biber
  • 3 kilo domates
  • 5-6 diş sarımsak
  • 1 çay bardağı zeytin yağı
  • 2 yemek kaşığı sirke
  • yarım demet maydanoz 
  • yarım demet dereotu
  • kuru nane, kekik, kimyon, köri ( hangi baharatları isterseniz katın )
  • tuz
YAPILIŞI:
  1. Kırmızı biberlerin üzerlerine bıçak ile bir iki delik açarak fırın tepsisine dizin ve 200 derece fırında 30-35 dakika közlenmesi için pişirin.
  2. Fırında közlenen biberleri soğuduktan sonra kabuklarını soyup çekirdeklerini temizleyin ve derin bir tencereye koyun.
  3. Domatesleri yıkayın ve dörde kesip tencereye ekleyin.
  4. Közlenmiş biber ve domatesleri blendırdan geçirin ve tencereyi ocağa koyup suyunu çekene kadar ara sıra karıştırarak kaynatın.
  5. Suyunu çekip koyulaşan karışıma sarımsakları rendeleyip ekleyin, damak tadınıza göre istediğiniz baharatları katın.
  6. Maydanoz ve dereotunu da ince ince kıyıp ekleyin. 
  7. Zeytin yağını, sirkeyi ve damak tadınıza göre tuzunu da ekleyip karıştırın. Altını kapatın ve sıcakken kavanozlara koyup, kapağını iyice sıkıştırın ve kavanozu ters çevirip vakumlanması için soğuyana kadar bekletin.
  8. Küçük kavanozlara koyarsanız istediğiniz zaman açıp kullanabilirsiniz. Ayrıca yerken içine ya da üzerine kırılmış ceviz de koyabilirsiniz çok yakışıyor. Afiyet olsun.

1 Kasım 2012 Perşembe

İKİ RENKLİ GÜL TATLISI


Merhaba sevgili takipçilerim,
    Bir kurban bayramını daha hayırlısıyla geride bıraktık. Seviyorum bayram telaşını ve hazırlık yapmasını. Hele gurbette olup memleketten misafirler geliyorsa, heyecanım ikiye katlanıyor Allahhh değmeyin keyfime. Ne tatlı yapsam, ne yemek yapsam düşüncesi, yaşasın bayramımız kalabalık geçecek sevinciyle birleşiyor tabi iki şekerimin mutlu olması da ayrı mutluluk. Eeee ne de olsa bayram en çok onlara bayram...

    Çok istememe rağmen bayram öncesine yetiştiremedim bayram tatlılarımın tarifini sizlerle paylaşmayı. Arefe günü hem bu gül tatlılarımı, hem de fındıklı burma baklava yaptım ama fırsatım olmadı  yayımlamaya. İşte çok severek yaptığım renkli gül tatlılarım ...



     Gül tatlısı tarifini severek takip ettiğim ve uzun zamandır denemek istediğim sevgili  Tümay'ın mutfağından aldım. Kendisinden farklı olarak ben hamurun yarısına gıda boyası ekleyerek kırmızı gül tatlıları yaptım. Bu güzel tarif için sevgili Tümay arkadaşıma çok teşekkür ediyorum, tarifi aynen kendisinin yaptığı gibi paylaşıyorum.


     Ben gül tatlısını servis ederken bu şekilde kek kağıtlarının içinde sundum. Sizlere de fikir olsun diye fotoğrafladım.

MALZEMELER:
  • 1 paket margarin (eritilmiş, soğutulmuş)  
  • Yarım su bardağı fındık yağı  
  • 1 su bardağı yoğurt  
  • 1 su bardağı irmik  
  • 4 su bardağı un  
  • 1 paket vanilya  
  • 1 paket kabartma tozu
Şerbeti için;
  • 5 su bardağı su  
  • 5 su bardağı toz şeker  
  • 7-8 damla limon
YAPILIŞI:
  1. Öncelikle şerbetinin bir an önce soğuması için şerbeti hazırlamaya başlayın.
  2. Şeker ve suyu bir tencereye koyup şeker eriyinceye kadar kaynatın.
  3. Kaynayınca içine 7-8 damla limon damlatıp 5 dakika kadar daha kaynatın ve ocağı kapatın.
  4.  Tencerenizi şerbetin soğuması için bir kenara alın ve ara ara karıştırın.
  5.  Yoğurma kabının içine eritip soğuttuğunuz margarini dökün. (Margarinin iyice soğumuş olması önemli yoksa unu pişirebilir).
  6.  Üzerine sıvıyağı, yoğurt ve irmiği ilave edin.
  7.  Kabartma tozu ve vanilyayı da ekledikten sonra bardak bardak yoğura yoğura kulak memesi kıvamı elde edinceye kadar unu katın.
  8.  Hamurdan bir tutam alıp ufak bir merdane yardımı açıp bir çay bardağı ile 3 adet yuvarlak çıkarın. (Çıkarttığınız dairelerin kalınlığı ne çok ince olmalı ne de çok kalın.)
  9.  Daireleri basamak gibi birbirlerinin üstlerine koyup en alttakinden dışa doğru rulo yaparak sarın.
  10.  Elde ettiğiniz ruloyu ortadan kesin ve ortaya çıkan iki tane gülünüzü kenara alın.
  11.  Tüm hamur bitene kadar bu işlemleri yapıp güllerinizi yağlanmış fırın tepsisine dizin.
  12.  Önceden ısıtılmış 170 derece fırında rengi değişene kadar yaklaşık 50 – 55 dakika pişirin.
  13.  Pişen hamurlarınız sıcakken üstlerine soğuk şerbetinizi dökün ve şerbeti çekene kadar bekleyin. Afiyet olsun...
NOT: Ben yukarıdaki tarifteki malzemeleri yarı ölçü ile kullanarak yaptım ve tam 30 adet gül tatlısı elde ettim. Sizde istediğiniz adete göre yarım ve ya tam ölçü kullanarak yapabilirsiniz.

31 Ekim 2012 Çarşamba

Gülmeye Doyamayacağınız Leziz Bir Video

 

Bu blogda birbirinden doyurucu tariflere yer veriyorum, ama bu videoyu izlemeye doyamadım. Günün menüsünde leziz atıştırmalıklar değil, leziz atışmalar var!

Dünürlerin birbirini çekememesini konu alan Vanish’in yeni videosunda, eğlenceli atışmalara yer veriliyor. İğneleyici laflarla birbirlerine göndermeler yapan, kıskanç mimikleri ve oyunculuğuyla beni hayrete düşüren bu iki dünürü, yukarıdaki videoda izlemenizi tavsiye ediyorum. Gününüze biraz lezzet katmak istiyorsanız, bence siz de mutlaka görmelisiniz.

Üstelik Vanish’in Facebook hayran sayfasında, bu video ile bağlantılı bir aplikasyon da yer alıyor. http://bit.ly/omurbiterdunurgitmez adresine giderek ileride nasıl bir dünür olacağınızı öğrenebilir, pespembe bir çamaşır makinesi kazanma şansı yakalayabilirsiniz!

Bir bumads advertorial içeriğidir.

19 Ekim 2012 Cuma

3 DAKİKADA KAŞARLI MANTARLAR HAZIR ...


Merhaba hepinize öncelikle hayırlı cumalar :)
     Evet evet bu yukarıda öncesi ve sonrası fotoğraflarını gördüğünüz kaşarlı mantarlar 3 dakikada pişti. Nasıl mı tabi ki mikrodalga fırınım sayesinde. 
    Benden mikrodalga tarifi isteyen takipçilerimi biraz beklettim ama hak verirsiniz ki mikrodalgada hemen pişirip hemen yediğimiz için fotoğraf çekmeye fırsatım kalmadığından  tabi bir de yoğunluğumdan dolayı tarifleri paylaşamadım sizlerle. Bundan sonra daha dikkat edip mutlaka fotoğraf çekmeye özen gösterip, ara da bu tariflere de  yer vereceğim söz. 
     Mikrodalga fırını olmayanlarda normal fırınlarda yapabilir elbet. Eğer mikrodalga fırınınız varsa ve özellikle yemeğe misafirleriniz varsa hemen hazırlayıp 3 dakikada pişirip, ana yemeğin yanında sıcak sıcak sunabileceğiniz oldukça basit bir lezzet kaşarlı mantar, ben öyle yapıyorum. Bir de bizim gibi mantar severseniz  fırında ya da mikrodalgada sizde deneyin mutlaka...

MALZEMELER:
  • istediğiniz kadar mantar
  • mantarların içini dolduracak kadar kaşar peyniri
  • tuz
YAPILIŞI:
  1. Mantarları güzelce yıkadıktan sonra sap kısımlarını koparın, mikrodalgaya uygun ve mantarlar pişerken su bıraktıklarından dolayı da düz olmayan bir kaba mantarları dizin.
  2. Mantarların iç kısımlarına birer fiske tuz serpin.
  3. Kaşar peyniri mantarların büyüklüğüne göre içine sığacak şekilde kesip, mantarların içlerine yerleştirin.
  4. Mikrodalga fırında 640 watt da 3 dakikaya ayarlayıp pişirin. 
  5. Normal fırınlarda ise 180 derece de 20-25 dakika pişirin. Afiyet olsun.





18 Ekim 2012 Perşembe

PATATESLİ KEK


         Her zaman kurtarıcı bir tarif olmuştur benim için patatesli kek. Malzemelerin ve yapılışının pratikliği nedeniyle tabi ki...Hele ki bu sıralar... Kızımın ödevleri, okumaları yüzünden sürekli onunla ilgilendiğimden kolaya kaçıyorum mutfakta sormayın.
          Birinci sınıf annesi olmak kolay değilmiş, sanki bende okula gidiyormuş gibi hissediyorum kendimi. El yazısı yazmayı yeniden öğreniyorum kızımla.Okumamız ve yazmamız iyi ama bir de şu yavaş yazmadan kurtulsak, ödevlerde sayfalar dolusu olunca bu annenin sabrı nereye kadar dayanır siz düşünün artık :) Bu arada elime kalem alıp yazı yazmayı unutmuşum bunu fark ettim. Gerçekten unutmuşum, ne kadar zorlanıyorum yazı yazmaya, yazım değişmiş sanki. Tabi alışmışım klavyeye, tuşlara basarak yazmak kolay. Annemin dediği  gibi " bu bilgisayarlar çıktı hiç bir şeyin değeri kalmadı, kimse kimsenin yüzüne bakmıyor internete bakmaktan " diye, annem haklı yine. Bazı değerlerimizi farkında olmadan kaybediyor muyuz ne? 
      Bu konu hakkında yaz yaz bitmez aslında ama tarifimi hemen yazıp; kızımı, oğlumu ve kendimi hazırlayıp okul yollarına düşmem lazım. Ya işte anlayın halimi :) Hadi buyurun tarifime...

MALZEMELER:
  • 2 adet yumurta
  • 1 su bardağı yoğurt
  • yarım su bardağı sıvı yağ
  • 1 buçuk su bardağı un
  • bir paket kabartma tozu
  • tuz
  • 4 adet patates ( orta boy )
  • 5-6 dal dereotu
  • 4 dal taze soğan
  • karabiber, kimyon, kuru nane, pul kırmızı biber ( isteğinize göre )
  • susam
YAPILIŞI:
  1. Derin bir kapta yumurtaları, yoğurt, sıvı yağ, un, kabartma tozu ve damak tadınıza göre tuzu ekleyip iyice çırpın.
  2. Patateslerin kabuğunu soyun ve minik minik küp şeklinde doğrayıp karışıma ekleyin.
  3. Dereotu ve taze soğanları ince ince kıyın ve ekleyin.
  4. İstediğiniz baharatları da ekleyin ve güzelce karıştırın. 
  5. Yağlanmış bir borcama ( ben kare büyük boy kullandım )döküp, üzerine bol susam serpin.
  6. 180 derece fırında 30-35 dakika pişirip, dilimleyerek servis edin. Afiyet olsun.

17 Ekim 2012 Çarşamba

Uzmanlar Tavsiye Ediyor: Her Öğünden Sonra Bir Şaka!


Son günlerin en gözde Facebook uygulamalarından bir tanesi de Lipton Ice Tea Hararetmatik. Lipton Ice Tea Türkiye sayfası üzerinden ulaşabildiğiniz Hararetmatik uygulaması, IVR teknolojisiyle gerçekleştiriliyor. Türkiye’de ilk defa, yapılan şakayı kayıt etme özelliğine sahip bu teknolojiyle oturduğunuz yerden istediğiniz arkadaşınızı şakalayabiliyorsunuz. Bunun için tek yapmanız gereken, Facebook listenizdeki arkadaşlardan dilediğinizi seçip telefonunuzu ve hararetini yükseltmek istediğiniz arkadaşın telefonunu yazmak. Bu basit işlemden sonra Türkiye’nin son dönemdeki gözde komedyenlerinden İsmail Baki tarafından canlandırılan 5 ayrı telefon şakasından birini seçebiliyorsunuz. Günde 3 şaka hakkınız var ve unutmayın her arkadaşınıza sadece bir defa telefon şakası yapabilirsiniz.

Olay sadece şakayla da bitmiyor tabi. Eğer arkadaşınız şakayı sonuna kadar dinleme sabrı gösterirse hem siz hem de o SMS ile birer çekiliş numarası almaya hak kazanıyor. Her hafta sonunda da en fazla çekiliş hakkı elde eden kişi ise içi dolu, özel bir Lipton Ice Tea dolabı kazanıyor.

İsmail Baki’nin birbirinden renkli taklitlerini ister yemekten sonra tatlı niyetine yapın ister kahvaltıdan önce aç karnına. Bu şakalar karnınızı doyurmaz gerçi ama unutmayın uzmanlar her kahkaha bir pirzola değerinde diyor. Hararetmatik ile bol bol kahkaha atacağınız kesin.

Uygulamanın linki burada.

https://www.facebook.com/liptonhararetmatik/app_395429340516909

Seslendirmenin yapıldığı stüdyodan kamera arkası görüntüler ise çok eğlenceli:

http://youtu.be/bmkAfVBRBT4


Bir bumads advertorial içeriğidir.

10 Ekim 2012 Çarşamba

ÇİKOLATA KAPLI KURABİŞLERİM


Merhaba dostlar....
Çok güzel kurabişlerimle karşınızdayım yine. Benim iki şekerim yaptığım kurabiyelere kurabiş dedikleri için bende bu sefer öyle isimlendirmek istedim kurabiyelerimi. Evet arşivimden bir fotoğraf ve tarif... Epey önce arkadaşlarımızla pikniğe giderken yapmıştım bu kurabiyeleri. Nasıl, çok güzel görünüyorlar değil mi... Yanında çay mı istersiniz, kahve mi ? 

Bu arada facebook sayfamda ( tık ) küçük bir çekiliş düzenledim ve bir kişiye bu kurabişlerimle beraber tuzlu kurabişler + sürpriz bir hediye göndereceğim. Facebook hesabı olup, şansını denemek isteyen herkesi  beklerim :) Yok ben kendim de  yapmak istiyorum bu kurabişlerden diyenlere de buyrun tarifim :)


MALZEMELER:
  • 125 gr. margarin  (oda sıcaklığında )
  • yarım su bardağı nişasta
  • yarım su bardağından bir parmak fazla pudra şekeri
  • 1 adet yumurta
  • 1 paket kabartama tozu
  • bir paket vanilya
  • 2 su bardağı un

Üzeri için:

  • sütlü çikolata ( 160 gr.)
  • hindistan cevizi ve çekilmiş yeşil fıstık

YAPILIŞI:

  1. Tüm malzemeyi derin bir yoğurma kabına alın ve iyice yoğurun. 
  2. Hazırladığınız kurabiye hamurunu merdane ile çok ince olmayacak şekilde açın ve kurabiye kalıbı ile şekil vererek yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine dizin.
  3. 180 derece fırında 20-25 dakika pişirin.
  4. Sütlü çikolatayı benmari usulu ( su dolu bir kabın içine çikolataların olduğu kabı yerleştirerek ) eritin.
  5. Kurabiyeleri yarısına kadar erimiş çikolataya batırıp sonra hindistan cevizi ya da yeşil fıstığa bulayın. Bu işlemi hızlı yapmaya çalışın çikolata hemen katılaşabilir. İsterseniz fındık kırığına da bulayabilirsiniz. Afiyet olsun...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...