28 Kasım 2012 Çarşamba

AŞURE ( 2012 )



       Hayırlısıyla bir aşure zamanına daha erdik. Geçtiğimiz Cumartesi günü aşuremi yaptığımı söylemiştim. Gerçekten de aşure yapmanın ve dağıtmanın verdiği iç huzur bambaşka, Allah her sene yapmayı nasip etsin inşallah... 
      Tarifim geçen sene ki aşure tarifim ile aynı, ama tabi fotoğraflarım yeni. İki gündür fırsat bulup bir türlü paylaşamadığım 2012 model aşure tarifime buyurun efendim. Allah herkesin yaptığı aşureleri ve duaları kabul etsin inşallah , sevgilerimle....



MALZEMELER:
  • 2,5 su bardağı aşurelik buğday
  • 1 su bardağı nohut
  • 1 su bardağı kuru fasulye
  • yarım su bardağı pirinç
  • 1,5 su bardağı süt
  • 1 su bardağı kuru üzüm
  • yarım su bardağı kuş üzümü
  • 10-15 adet kuru kayısı
  • 10 adet kuru incir 
  • 1 adet portakalın kabuğunun yarısı
  • 5 buçuk su bardağı şeker (Damak tadınıza göre azaltabilir ya da çoğaltabilirsiniz )
  • 1 su bardağı fındık
  • 1 adet elma ( kabukları soyulmuş ve küp küp doğranmış)
  • 1 adet  ayva ( kabukları soyulmuş ve küp küp doğranmış )
  • 1 adet kabuk tarçın
Üzeri için:
  •  Ceviz kırıkları, toz tarçın, susam,çam fıstığı  ve nar taneleri
 YAPILIŞI:
  1. Bir gece önceden nohut, buğday ve fasulyeyi ayrı ayrı suda bekletin. Ben genelde sıcak su döküp bekletiyorum.
  2. Ertesi gün nohut ve fasulyeyi ayrı ayrı haşlayarak pişirin.
  3. Buğdayı da genişçe bir tencereye alın, üzerini 3 parmak geçecek kadar su ve sütü ekleyip haşlamaya başlayın. Kabuk tarçını da pişen buğdayın içine atın ve ara sıra karıştırarak pişirmeye devam edin.
  4. Buğday yavaş yavaş pişerken kuru üzüm ve kuş üzümünün üzerine kaynar su döküp, biraz şişmeleri için bekletin.
  5. Pirinçleri de su ekleyerek biraz yumuşayıncaya kadar haşlayın.
  6. Karanfilleri küçük bir tencere ya da cezvede su ile kaynatın. Daha sonra karanfilleri çıkartın içinden. 
  7. Buğdaylar  iyice yumuşayıp dağılınca, koyu bir kıvama ulaştığında biraz sıcak suyu ekleyin ve 5 dakika daha kaynatıp nohut ve fasulyeyi ekleyin. 10-15 dakika daha kaynatın ve pirinçleri ekleyin. Bu arada sıcak kaynamış suyu her zaman hazır bulundurun ve kıvamı her koyulaştığında azar azar su ilavesi yapın.
  8. Karanfilli suyu, kayısıları, kuru üzümleri, kuş üzümlerini, fındıkları, elmayı, armudu, minik minik doğranmış ( beyaz kısmı alınmış olmalı ) portakal kabuğunu ekleyin ve 5 dakika daha kaynatın. Şekerini ve en son doğranmış inciri ekleyin( aşureyi karartmaması için en son koyuyoruz ) , su oranını ne çok sulu ne de çok koyu olmayacak şekilde ayarlayın. 5 dakika daha kaynatın ve altını kapatın. 
  9. Aşureyi kaselere paylaştırın ve biraz ılıdıktan sonra üzerini istediğiniz gibi süsleyin. Ben nar taneleri, kırılmış ceviz, hindistan cevizi, susam, çam fıstığı, susam ve tarçın ile süsledim.
          Afiyet olsun. 



25 Kasım 2012 Pazar

İKİ GÜZEL GÜN BİR ARADA


Aslınsa bu postu sabahtan hazırlamıştım ancak fırsat bulup paylaşamadım, biraz geç olsa da yine de paylaşmak istiyorum. Ne demişler, "geç olsun da güç olmasın."

       İki güzel ve anlamlı gün bir araya geldi bu gün. İlki  Aşure Günü, Allah herkesin yaptığı aşure ve duaları kabul etsin inşallah. Bende bu gün  aşuremi yaptım, tüm komşularıma dağıttım Allah kabul ederse... Aşure tarifimi ve fotoğraflarımı yarın paylaşacağım sizlerle. İkincisi ise öğretmenler günü ki; öncelikle kızımın öğretmeni için yaptığım kurabiyeleri paylaşmak, tüm öğretmenlerimizin bu güzel gününü kutlamak istedim. Biz okulumuzda cuma günü kutladık öğretmenler gününü. Öğretmenimize sınıf olarak bir hediye almıştık ama ben bir de bu kurabiyelerden yaptım öğretmenimize. Aslında değerli öğretmenlerimiz için ne yapsak az değil mi?


Başta başöğretmenimiz M.Kemal ATATÜRK olmak üzere tüm öğretmenlerin öğretmenler gününü gönülden kutluyorum.


Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden mahrum bir millet, henüz bir millet adını alma yeteneğini kazanamamıştır.

- Mustafa Kemal Atatürk -




20 Kasım 2012 Salı

PATATES KÖFTESİ

 

Merhaba sevgili takipçilerim...

Bildiğiniz mercimek köftesinin mercimek yerine patates konularak yapılanı ile karşınızdayım bu gün. Geçen hafta kızımın sınıf arkadaşlarının anneleri ile bizde toplanınca onlar için yaptım bu köfteleri. Bulgurun içine girip de lezzet katmadığı hiçbir şey yoktur herhalde. Mercimekli patatesli fark etmez bu tarz köfteleri bayılarak yerim diyorsanız benim gibi :) buyurun hadi tarifime....

MALZEMELER:

  • 5-6 adet orta boy patates
  • 1 buçuk su bardağı ince bulgur
  • 1 adet kuru soğan
  • yarım su bardağı zeytinyağı
  • 3 çay kaşığı tuz
  • 3 çay kaşığı kimyon
  • 3 çay kaşığı kuru nane
  • 2 yemek kaşığı biber ya da domates salçası
  • 2 adet limonun suyu
  • yarım demet maydanoz

YAPILIŞI:

  1. Patatesleri iyice yıkayın, kabuklarını soyun ve iri iri dilimleyin. Derin bir tencerede bol su içinde patatesleri haşlayın.
  2. Haşlanan patatesleri biraz sulu kalacak şekilde suyunu süzün ve patatesleri çatalla ezin. Sıcak ve sulu patateslerin içine bulguru ilave edin, karıştırıp üzerini kapatın ve 10 -15 dakika bulgurların şişmesi için bekletin.
  3. Beklerken bir taraftan kuru soğanı yemeklik şekilde doğrayın,bir tavada zeytin yağını ilave edip yumuşayana kadar kavurun.Salçaları ve baharatları ekleyin altını kapatın.
  4. Patatesli bulgurlu karışımı genişçe bir karıştırma kabına alıp; yapmış olduğunuz salçalı karışımı,tuzu,limon suyunu da katıp iyice yoğurun.
  5. En son olarak yıkayıp ince ince doğradığınız maydanozları ekleyin.
  6. Patates köftelerine elinizle şekil verip, marul ve limonlarla servis edin...AFİYET OLSUN...

13 Kasım 2012 Salı

KAŞARLI VE SEBZELİ TAVUK KÖFTE


      Uzun zamandan beri paylaşmak istediğim bir tarif bu sizlerle... Çocuklarına nasıl sebze yedireceğini düşünen anneler ve benim gibi tavuk köftesi sevenler için harika bir lezzet. Kızım maşallah önüne hangi sebzeyi koysam severek yer ama oğlum her sebzeyi sokmaz ağzına. Ama böyle köfte tarzı şeylere bayılır. Bende normalde yemediği sebzeleri az az köfte içine katarak yediririm oğluma ve böylece benim de içim rahat eder. Zaten bizim evde köfte olduğu günler menümüz bellidir. Köfte, kızarmış patates ve makarna. Eeee daha ne olsun çocuklar nasıl burun kıvırsın...
       Bir arkadaşım minik minik yuvarlaklar yapıp kızartıyor ve sonra çöp şişe diziyor köfteleri o zaman oğlu daha çok severek yiyor gerçekten... Aman çocuklar yesin de biz anneler her şeyi yapmaya razıyız. İşte buyrun bakalım içine istediğiniz her sebzeyi koyarak yapabileceğiniz ve çocuklarınızın asla içinde ne olduğunu anlamayacağı tavuk köfte tarifim. 

MALZEMELER:
  • 2 adet tavuk göğsü ya da 400 gr tavuk kıyması
  • 1 adet yumurta
  • 2 adet havuç
  • küçük bir kerevizin yarısı
  • 1 adet kuru soğan
  • 2 diş sarımsak
  • 50 gr kaşar peyniri
  • 7-8 dal maydanoz
  • 2 dilim bayat ekmek
  • 2 yemek kaşığı galete unu
  • kimyon, kuru nane, tuz
  • 4 yemek kaşığı sıvı yağ ( kızartmak için )
YAPILIŞI:
  1. Tavuk göğüslerini bir kaç iri parçaya ayırın rondodan geçirerek kıyma haline getirin. 
  2. Soğan, sarımsak ve maydanozları da rondadan geçirin veya ince ince kıyıp tavuk kıymasına ekleyin.
  3. Havuç, kereviz ve kaşar peynirini rendenin ince tarafı ile rendeleyip ekleyin.
  4. Bayat ekmekleri su ile ıslatın ve suyunu sıkıp, yumurta, baharatlar, galete unu ve damak tadınıza göre tuz ile beraber tavuk kıymasına ekleyip hepsini iyice yoğurun.
  5. Köftelere istediğiniz şekli verin ama çok kalın olmasınlar, bir tavaya sıvı yağı koyup kızdırın ve köftelerin iki tarafını da çevirerek kızartarak pişirin. Afiyet olsun.


8 Kasım 2012 Perşembe

KAHVALTILIK KIRMIZI BİBERLİ SOS


ANNE OLMAK GURUR DUYMAKMIŞ :)
      Çok mutluyum ve gururluyum bu günlerde...Kızımın öğretmeninden o kadar güzel şeyler duydum ki kızım hakkında ve bana teşekkür edince öğretmenimiz nasıl gururlandım anlatamam. Hangi anne mutlu olmaz gururlanmaz ki hem çocuğuyla hem kendiyle ? Anne olanlar beni çok iyi anlayacaklardır. Hele benim gibi gurbette olan ve kimseden yardım almadan iki çocuk büyütmeye çalışanlar çok daha iyi anlarlar... Her anne gurur duyar evladı ile ama başkalarından ağzından duymak inanılmaz mutluluk verir. Hayatta en zor şey anne olmakmış... Ahh ahhh çektiğim sıkıntıları anlatsam roman olur herhalde. Ama onların bir gülüşüyle sıkıntılarını unutup her şeye değer diyor insan. Canım kızım, canım oğlum ; iki şekerlerim benim iyi ki varsınız sizi çok seviyorum... Allah hepimizin her zaman evlatlarından yana güzümüzü güldürsün inşallah...

      Aslında sosumdan uzun uzun bahsedecektim ama mutluluğumu paylaşmak istedim sizlerle önce. Bir ay oldu ben bu sosu yapalı, kahvaltıda çok seviyorum şöyle ekmeğe sürüp beyaz ya da kaşar peyniri ile yemeyi... Kırmızı biberin bu hafta pazarda 1 tl. idi kilosu . Hatta alıp biraz daha yapsam mı diye düşünmedim değil. Hala yapmadıysanız eğer kırmızı biberin bu son günlerini kaçırmayın derim. Hadi bakalım buyurun tarifime...




MALZEMELER:
  • 3 kilo kırmızı biber
  • 3 kilo domates
  • 5-6 diş sarımsak
  • 1 çay bardağı zeytin yağı
  • 2 yemek kaşığı sirke
  • yarım demet maydanoz 
  • yarım demet dereotu
  • kuru nane, kekik, kimyon, köri ( hangi baharatları isterseniz katın )
  • tuz
YAPILIŞI:
  1. Kırmızı biberlerin üzerlerine bıçak ile bir iki delik açarak fırın tepsisine dizin ve 200 derece fırında 30-35 dakika közlenmesi için pişirin.
  2. Fırında közlenen biberleri soğuduktan sonra kabuklarını soyup çekirdeklerini temizleyin ve derin bir tencereye koyun.
  3. Domatesleri yıkayın ve dörde kesip tencereye ekleyin.
  4. Közlenmiş biber ve domatesleri blendırdan geçirin ve tencereyi ocağa koyup suyunu çekene kadar ara sıra karıştırarak kaynatın.
  5. Suyunu çekip koyulaşan karışıma sarımsakları rendeleyip ekleyin, damak tadınıza göre istediğiniz baharatları katın.
  6. Maydanoz ve dereotunu da ince ince kıyıp ekleyin. 
  7. Zeytin yağını, sirkeyi ve damak tadınıza göre tuzunu da ekleyip karıştırın. Altını kapatın ve sıcakken kavanozlara koyup, kapağını iyice sıkıştırın ve kavanozu ters çevirip vakumlanması için soğuyana kadar bekletin.
  8. Küçük kavanozlara koyarsanız istediğiniz zaman açıp kullanabilirsiniz. Ayrıca yerken içine ya da üzerine kırılmış ceviz de koyabilirsiniz çok yakışıyor. Afiyet olsun.

1 Kasım 2012 Perşembe

İKİ RENKLİ GÜL TATLISI


Merhaba sevgili takipçilerim,
    Bir kurban bayramını daha hayırlısıyla geride bıraktık. Seviyorum bayram telaşını ve hazırlık yapmasını. Hele gurbette olup memleketten misafirler geliyorsa, heyecanım ikiye katlanıyor Allahhh değmeyin keyfime. Ne tatlı yapsam, ne yemek yapsam düşüncesi, yaşasın bayramımız kalabalık geçecek sevinciyle birleşiyor tabi iki şekerimin mutlu olması da ayrı mutluluk. Eeee ne de olsa bayram en çok onlara bayram...

    Çok istememe rağmen bayram öncesine yetiştiremedim bayram tatlılarımın tarifini sizlerle paylaşmayı. Arefe günü hem bu gül tatlılarımı, hem de fındıklı burma baklava yaptım ama fırsatım olmadı  yayımlamaya. İşte çok severek yaptığım renkli gül tatlılarım ...



     Gül tatlısı tarifini severek takip ettiğim ve uzun zamandır denemek istediğim sevgili  Tümay'ın mutfağından aldım. Kendisinden farklı olarak ben hamurun yarısına gıda boyası ekleyerek kırmızı gül tatlıları yaptım. Bu güzel tarif için sevgili Tümay arkadaşıma çok teşekkür ediyorum, tarifi aynen kendisinin yaptığı gibi paylaşıyorum.


     Ben gül tatlısını servis ederken bu şekilde kek kağıtlarının içinde sundum. Sizlere de fikir olsun diye fotoğrafladım.

MALZEMELER:
  • 1 paket margarin (eritilmiş, soğutulmuş)  
  • Yarım su bardağı fındık yağı  
  • 1 su bardağı yoğurt  
  • 1 su bardağı irmik  
  • 4 su bardağı un  
  • 1 paket vanilya  
  • 1 paket kabartma tozu
Şerbeti için;
  • 5 su bardağı su  
  • 5 su bardağı toz şeker  
  • 7-8 damla limon
YAPILIŞI:
  1. Öncelikle şerbetinin bir an önce soğuması için şerbeti hazırlamaya başlayın.
  2. Şeker ve suyu bir tencereye koyup şeker eriyinceye kadar kaynatın.
  3. Kaynayınca içine 7-8 damla limon damlatıp 5 dakika kadar daha kaynatın ve ocağı kapatın.
  4.  Tencerenizi şerbetin soğuması için bir kenara alın ve ara ara karıştırın.
  5.  Yoğurma kabının içine eritip soğuttuğunuz margarini dökün. (Margarinin iyice soğumuş olması önemli yoksa unu pişirebilir).
  6.  Üzerine sıvıyağı, yoğurt ve irmiği ilave edin.
  7.  Kabartma tozu ve vanilyayı da ekledikten sonra bardak bardak yoğura yoğura kulak memesi kıvamı elde edinceye kadar unu katın.
  8.  Hamurdan bir tutam alıp ufak bir merdane yardımı açıp bir çay bardağı ile 3 adet yuvarlak çıkarın. (Çıkarttığınız dairelerin kalınlığı ne çok ince olmalı ne de çok kalın.)
  9.  Daireleri basamak gibi birbirlerinin üstlerine koyup en alttakinden dışa doğru rulo yaparak sarın.
  10.  Elde ettiğiniz ruloyu ortadan kesin ve ortaya çıkan iki tane gülünüzü kenara alın.
  11.  Tüm hamur bitene kadar bu işlemleri yapıp güllerinizi yağlanmış fırın tepsisine dizin.
  12.  Önceden ısıtılmış 170 derece fırında rengi değişene kadar yaklaşık 50 – 55 dakika pişirin.
  13.  Pişen hamurlarınız sıcakken üstlerine soğuk şerbetinizi dökün ve şerbeti çekene kadar bekleyin. Afiyet olsun...
NOT: Ben yukarıdaki tarifteki malzemeleri yarı ölçü ile kullanarak yaptım ve tam 30 adet gül tatlısı elde ettim. Sizde istediğiniz adete göre yarım ve ya tam ölçü kullanarak yapabilirsiniz.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...