29 Nisan 2011 Cuma

ISPANAK YATAĞINDA PEYNİRLİ ERİŞTE

          
          Ispanak ve erişte bizim evde çok sevilir. Bende ikisini birleştirerek değişik bir sunum yapmak istedim. Bence gayet pratik ve lezzetli oldu.  Tamamen benim tarafımdan uydurulan yemeğimin adı da pek havalı oldu hani :)
           Annemin torunları bol bol yesin diye Giresun' da yaptığı erişteleri makarna gibi haşlayıp suyunu süzerek değilde, pilav gibi pişiririm  yıllardır ben.Önce şehriye gibi az bir erişteyi yağda rengi değişene kadar kavururum sonra kalan erişteleri eklerim, tuzunu ve suyunu katarım; kapağını kapatıp pilav gibi suyunu çekene kadar pişiririm. Böyle hem erişte daha lezzetli oluyor hemde haşlanan suyla giden vitamin ve minareller kaybolmamış oluyor. Bilmeyen yada denemeyen varsa erişteyi bir de böyle pişirmeyi deneyin derim. Ne kadar pratik olduğunuda göreceksiniz ve benim gibi erişte hem kurtarıcınız hem de vazgeçilmeziniz olacak, umarım beğenirsiniz ....sevgiler....

MALZEMELER:

 ıspanak yatağı için:
  • yarım kilo ıspanak
  • 2 adet orta boy kuru soğan
  • 6-7 dal dereotu
  • 3 yemek kaşığı sıvıyağ
  • bir tatlı kaşığı tuz
erişte için:
  • 2 su bardağı erişte
  • 2 buçuk su bardağı su
  • 2 yemek kaşığı sıvıyağ
  • 2  yemek kaşığı tereyağ
  • tuz
  • beyaz peynir ( istediğiniz kadar, her tür peynir olabilir )
  • dereotu
YAPILIŞI:
  1. Öncelikle bir tencereye yağı koyun, yarım su bardağı erişteyi yağda rengi koyulaşana kadar karıştırarak kavurun. Kalan erişteleride ekleyin, 1-2 dakika daha karıştırın, sıcak suyu ve tuzunu ilave edin. Tencerenin kapağını kapatın, kısık ateşte erişteler suyunu çekene kadar pişirin.
  2. Ispanakları ayıklayın, bol suda iyice yıkayın ve doğrayın.
  3. Soğanları yemeklik doğrayın.
  4. Genişçe bir tavaya sıvıyağını ekleyin, soğanları yağda yumuşayıncaya kadar kavurun. Ispanakları da ekleyin,  kavurmaya devam edin. Ispanaklarda yumuşayıp suyunu çekene kadar karıştırarak kavurun. Dikkat edin ıspanaklar çok fazla kavrulup erimesin.
  5. Dereotlarını ince ince kıyın ve tuz ile beraber ıspanaklara ilave edin. 1-2 dakika daha kavurun ve altını kapatın.
  6. Ispanakları servis tabağına genişçe yayarak yatağı oluşturun. Erişteyi de ıspanak yatağının üzerine koyun. Eriştelerin üstüne beyaz peyniri ufalayın ve kıyılmış dereotu serperek servis yapın. Afiyet olsun.

27 Nisan 2011 Çarşamba

ISPANAKLI BÖREK


            Bu böreği geçen hafta yaptım ama yayınlamak kısmet olmadı bir türlü. Ispanağın son zamanları artık daha fazla bekletmemeyim dedim. En sevdiğim börek çeşididir ıspanaklı börek , benim şekerlerde çok severler. Her yiğidin bir yoğurt yeme şekli olduğu gibi, herkesin de kendine göre bir börek yapma şekli vardır diye düşünüyorum. Ben böreğin içine ıspanağı her zaman çiğ olarak koyarım. Zaten ıspanak çabuk pişen bir sebze olduğu için kavurmaya gerek duymuyorum. Bir de yumurta sürmem ben böreklerin üzerine ya  yoğurt ,sıvıyağ,su ya da sadece sıvıyağ ve su sürerim. Gayette  güzel kızarıyor börekler ve daha pratik geliyor bana. Yufkamızda hazır olunca ıspanakları iyice ve defalarca yıkamak dışında çok kolay geliyor bana bu böreği yapması.


MALZEMELER:
  • 5 adet yufka
  • yarım kilo ıspanak
  • yarım su bardağı su
  • yarım su bardağı sıvıyağ
  • 2 orta boy soğan (isteğe göre)
  •  karabiber,kimyon,nane
  • tuz
üzeri için:
  • 1 su bardağı yoğurt
  • 1 çay bardağı sıvıyağ
  • 1 çay bardağı su
  • susam, çörek otu
YAPILIŞI:
  1. Ispanakları ayıklayın ve bol suda iyice yıkayın. Çok küçük olmayacak şekilde doğrayın.
  2. Soğanlarıda yemeklik şekilde doğrayın, ıspanaklara ilave edin.
  3. Ispanaklı harca tuz, karabiber, kimyon ve naneyi  damak tadınıza ve isteğinize göre ekleyin ve karıştırın.
  4. Yufkaları genişce bir yere serin, ortadan ikiye kesin. 
  5. Su ve sıvıyağı bir kasede iyice çırparak karıştırın. Yarım yufkanın üzerine yufkanın her yerine gelecek şekilde yağlı karışımdan sürün. Ispanaklı harçtan yufkanın geniş tarafına bir sıra halinde 2-3 yemek kaşığı kadar koyun.
  6. Yufkayı boyuna sarın , sonra bir ucunu içe doğru kıvırın ve etrafını saracak şekilde gül böreği şeklinde sarın.
  7. Diğer yufkalarıda bu şekilde sarın ve yağlanmış bir tepsiye dizin.
  8. Yoğurt, su  ve sıvıyağı iyice karıştırIn. Böreklerin üzerini kaplayacak şekilde sürün.
  9. Susam ve çörek otunu  da böreklerin üzerine dökün. 200 derece fırında güzelce kızarana kadar pişirin. Afiyet olsun.
NOT: Yumuşacık bir börek istiyorsanız börek fırından çıkar çıkmaz üzerini başka bir fırın tepsisiyle kapatıp bekletin.

    26 Nisan 2011 Salı

    ZEYTİNYAĞLI BAKLA

              Baklanın  zamanı şimdi, ne güzel baharla  beraber sofralarımız çeşitlenmeye başladı. Bakla da tıpkı enginar gibi evlendikten sonra öğrendiğim bir sebze. Eşim çok sevdiği içinde bakla çıkar çıkmaz  hemen girer evimize. Bende dereotu sever biri olarak bol dereotlu ve yoğurtlu baklaya bayılıyorum, bazıları salçasız yapar ama ben salça yada domates muhakkak kullanıyorum ve hemen tarifime geçiyorum, sevgiler......

    MALZEMELER:
    • 1 kilo bakla
    • 2 adet kuru soğan
    • 2 adet domates veya 1 yemek kaşığı salça
    • 1 çay bardağı zeytinyağı
    • 1 tatlı kaşığı toz şeker
    • 1 yemek kaşığı limon suyu
    • 1 buçuk su bardağı su
    • yarım demet dereotu
    • tuz 

    YAPILIŞI:
    1. Baklaları iki uçundan kesin ve boylarına göre 2-3 parçaya bölün, iyice yıkayın.
    2. Bir tencereye zeytinyağını dökün, küçük küçük doğranmış soğanları tuz ve şekeri ekleyerek soğanları kavurun. Salçayı yada domatesleri rendeleyerek kavrulan soğanların üzerine ilave edin.
    3. Baklaları da ekleyin, tencerenin kapağını kapatıp, ara sıra karıştırarak 10 dakika kavurun.
    4. Baklaları kavurduktan sonra sıcak suyunu ve limon suyunu ekleyin, tencerenin kapağını kapatıp, baklaların durumuna göre kısık ateşte 50-60 dakika pişirin.
    5. Baklalar pişince ocaktan alıp ilk sıcağı çıktıktan sonra üzerine ince kıyılmış dereotu ve yoğurtla ( sarımsaklı yoğurtta olabilir ) servis yapın.Afiyet olsun....

    23 Nisan 2011 Cumartesi

    ŞEKERLERİMDEN 23 NİSAN MUFFİNLERİ :)


    BUGÜN 23 NİSAN NEŞE DOLUYOR İNSAN :)
               Bugün ulu önderimiz ATATÜRK'ün tüm çocuklara armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı. Evet bugün çocukların günü olduğu için bende mutfağımı çocuklarıma bıraktım. "Kızım bugün mutfak senin ne yapmak istersin ? " dedim,  "yaşasın ben mastır şef oldum "diye çok sevindi kızım. Önce pastamı yapsak dedi ama sonra vazgeçti, 23 Nisan muffinleri yapalım diyerek adınıda koymuş oldu.
             Bende bol bol fotoğraf çektim, çok hoşuma gitti paylaşmak istedim sizlerle. Bazen çok kavga ederler bazen böyle sürekli sarılıp öpüşürler  benim canlarım. Çok eğlendik gerçekten hatta kızım "anneciğim bugünü hiç unutmayacağım" dedi nasıl mutlu oldum anlatamam.


                                                                                                        
    23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız Kutlu Olsun...


    Tüm çocukların bayramını kutluyorum ve resimli tarifimize geçiyorum. Mutlu günler......

    MALZEMELER:
    • 1 adet yumurta
    • 1 su bardağı toz şeker
    • yarım çay bardağı sıvıyağ
    • 3 yemek kaşığı kakao
    • yarım su bardağı süt
    • 1 buçuk su bardağı un
    • yarım paket kabartma tozu
    • 1 paket vanilya
    • 1  paket pasta kreması
    YAPILIŞI:
    1. Yumurtayı derin bir kaba kırın, şekeri de ilave ederek iyice çırpın.

    2. Sıvıyağı ve kakaoyu ekleyip karıştırın.

    3. Sütü de ilave edip karıştırın.

    4. Unu, kabartma tozunu ve vanilyayı eleyerek ilave edin ve karıştırın.

     5. Kek hamurunu silikon muffin kalıbı yada kağıt kalıplara iki yemek kaşığı kadar koyun.


    6. Mikrodalga fırında 640 watta 2 dakikada pişirin. 

    7. Pasta kremasını paketin üstündeki tarife göre hazırlayıp, muffinler soğuduktan sonra üzerlerine istediğiniz şekilde dökün.
    8. Pasta kremasının üstünü damla çikolata ve renkli pasta süsleriyle süsleyin.

    9. Çocuklarınızla beraber afiyetle yeyin :)

    22 Nisan 2011 Cuma

    ENGİNAR DOLMASI


    ŞİMDİ ENGİNAR ZAMANI :)

               Enginar pazar tezgahlarında yerini almaya başladı, yaşasın :) Şimdi enginar zamanı. Enginarla  evlendikten sonra ( 8 sene önce )  tanıştım bende. Hiç unutmuyorum mayıs başında İzmir Menemen'de her perşembe kurulan pazara gittiğimizde ağzım açık kalmıştı. Niye  mi ben hiç bu kadar çok enginarı birarada görmediğim için ki bütün pazar nerdeyse baştan aşağı enginar doluydu. Bunu nasıl pişiriyorlar acaba ve tadı nasıl diye düşünmüştüm açıkçası, kayınvalidem yapayım ben görürsün demişti. Yapılışı basit geldi bana ama asıl süpriz olan yeme şekli oldu benim için. Enginarın yapraklarını tek tek koparıp, sıyırarak yemek bana çok değişik geldi, çok sevdim. Normalde sert duran ve kopması zor olan yapraklar piştikten sonra pıt diye kopuveren ve midye dolma yer gibi yenilen, yaprağın dibindeki o küçük beyaz kısmı ne kadar lezzetli oysa. Çanak şeklinde yemeyi de seviyorum ama bütün dolma hali çok daha keyifli bende. Hele ki yapraklar bitince enginarın kalbine ulaşmak yani lezzetin kalbine ulaşmak harika. Eeee bu kadar ballandıra ballandıra anlattım,hiç yapmayanlar  yaparsınız artık hak verirmisiniz bana bilmem.


            Benim şekerler bile bayıldılar bu şekilde yemeye, enginarın kalbine ulaştığımız anı fotoğraflayamadım şekerlerimin sabırsızlığı yüzünden bir daha ki sefere artık.  Bu arada enginarın ne kadar faydalı olduğunu anlatmama hiç gerek yok herhalde. Çanak şeklinde sevmeyen çocuklara bu şekilde elleriyle koparıp yemek çok eğlenceli gelecektir diye düşünüyorum. Benimkiler yarıştılar resmen. Enginar yeme serüvenimiz şimdilik bu kadar. Yeni maceralarda buluşmak üzere hayırlı cumalar....

    Enginar dolması pişmeden önce....
    MALZEMELER:
    • 1 adet bütün enginar
    • 1 adet limon
    • yarım su bardağı pirinç
    • 2 adet orta boy soğan
    • 1 yemek kaşığı domates salçası
    • çeyrek demet dereotu
    • yarım çay bardağı zeytinyağı
    • bir tatlı kaşığı nane
    • bir tatlı kaşığı yenibahar
    • tuz

    YAPILIŞI:
    1. Enginarın sapını enginar tencerede dik ve düz duracak şekilde   kesin, en dışındaki sert yaprakları soyun, atın. Sapını atmayın, sert kabuğunu soyun, biraz kalınca dilimleyin. Enginarla beraber sapını pişirmek için ayırın.
    2. Dolmanın içi için, soğanları minik minik doğrayın. Pirinci yıkayıp soğanlara ekleyin. Dereotunu, salçayı, zeytinyağını, naneyi, yenibaharı, tuzunu ve bir limonun suyunu ekleyip, karıştırın.
    3. Enginarın alt yapraklarından başlayıp, elinizle yaprakları açarak, dolma içini yaprakların dibine doğru yaprağın yarısını geçmeyecek şekilde doldurun.
    4. Çok geniş olmayan enginarın sığabileceği ve pişmesi için  kapağını kapatabileceğiniz boyda bir tencereye enginarı yerleştirin. Enginarın dilimlenmiş saplarını da enginarın yanlarına yerleştirin.
    5. Pirinçler dağılmayacak şekilde bir yaprak boyunda su ekleyip kısık ateşte tencerenin kapağını kapatıp 45-50 dakika  pişirin.
    6. Sıcakken ve elle yapraklarını kopararak yiyin. Afiyet olsun.

    20 Nisan 2011 Çarşamba

    7 DAKİKADA PİŞEN ISLAK KEK



               7 dakikada mı? Nasıl pişer dediğinizi duyar gibiyim :) Bilenler bilir elbet, evde bir mikrodalga fırınınız varsa kekler 7 dakika, muffinler 3 dakikada pişer, benim şekerler gibi sabırsız çocukları olanlar için ideal diye düşünüyorum. Baksanıza hemen başına koştular, yemek için nasılda iç geçiriyorlar. Sıcak daha, sosunu dökmememi bekliyorlar bende çektim bu anı çok hoşuma gitti doğrusu.
               Eşimin çok istediği benim gereksiz ve zararlı bulduğum mikrodalga fırın 2 sene önce eşimin bana süpriziyle girdi mutfağımıza. İlk başlarda kullanmaya çekindim ama kullandıkça anladım ki zamandan müthiş bir tasarruf sağlıyor. Gece bir çok kez kalkıp oğluma süt hazırlaması bana nasıl işkence gelirdi; sütü cezveye dök, cezvede ısıt, sonra biberona koy.... Oysa sütü direk biberona koy 30 saniye sonra hazır. Oley....Ama ben bu rahatlığının farkına varana kadar  kullanmama inadım yüzünden 2 ay geçti tabi. Sakıncalı  mı gerçekten ve çevremdeki insanların sadece yemek ısıtmak amacıyla kullandıkları bu fırının başka işlevleri de olmalıydı. İnternetten günlerce araştırdım, okudum ve mikrodalgada yapılabilecek bir sürü tarif buldum. Ayrıca dikkatli ve bilinçli kullanıldığı zaman mikrodalganın zararının olmayacağı konusunda sonunda ikna oldum. Kesinlikle mikrodalgaya koyduğum herşeyin üstünü mikrodalga fırınlar için özel olan kapakla kapatıyorum.  Çocukları mikrodalga çalışırken mutfağa sokmuyorum. Eşim bu yüzden gülüyor bana ama olsun yine de tedbirli olmakta fayda var. 
               Islak kek öğrendiğim ve yaptığım ilk tarifti. Büyük kurtarıcım oldu çoğu zaman, aniden bir misafirim mi geldi hemen 5 dakikada yapıyorum atıyorum mikrodalgaya daha çay demlenmeden kek pişiyor. Ne zaman yaptın bunu diyen şaşkın yüzlere çok şahit oldum bu yüzden ve yıllardır mikrodalga kullanan birçok tanıdığım benden öğrendiler kek ve yemeklerinde mikrodalgada pişirilebileceğini. Zamanla bu tariflerimi de paylaşacağım sizlerle, dün şekerlerimle beraber yaptığımız ıslak kekimizin tarifini hemen veriyorum. Fotoğraf çekmek hep son anda geliyor aklıma, şekerlerle olduğu kadar artık...

    Kekimiz pişmeyi bekliyor.


    Suay'ım; keki kürdanla delmek görevi ona aitti.

    Sualp'im; keki ablasından önce yemek görevide ona ait :)

    MALZEMELER:
    • 1 su bardağı süt
    • 1 buçuk su bardağı şeker
    • 3 yemek kaşığı kakao
    • 1 çay bardağı sıvıyağ
    • 1 adet yumurta
    • 1 su bardağından biraz fazla un
    • 1 paket kabartma tozu
    • 1 paket vanilya
    YAPILIŞI:
    1. Derin bir kabın içinde süt, şeker,kakao ve sıvıyağı iyice karıştırın. Bu karışımdan bir çay bardağı ayırın.
    2. Kalan sütlü karışımın içine yumurtayı ekleyip iyice çırpın. Unu,kabartma tozu ve vanilyayı eleyerek karışıma ilave edin. Normal kek hamurundan daha akışkan bir kıvam oluyor, şaşırmayın.
    3. Yuvarlak küçük borcamı yağlayın ve kek hamurunu dökün. Mikrodalga fırında 800 watta ve 7 dakikaya ayarlayıp pişirin.
    4. Kek fırından çıkınca bir kürdan ile gelişigüzel batırıp çıkararak delik açın ve ayırdığınız sosu yayarak üstüne dökün. Dilimyeyip, hindistan cevizi dökerek servis yapın. Afiyet olsun.
      NOT: Mikrodalga fırını ilk kez kullanacaksanız kullanma kılavuzunu çok iyi okumanızı tavsiye ederim. Her türlü keki mikrodalga fırında yapabilirsiniz ama  mikrodalgada kullanılabilir işareti olan silikon kalıplar ve borcamlar dışında metal kalıplar asla kullanmayın.



    19 Nisan 2011 Salı

    HAVUÇ TARATOR


            Yine yağmurlu, karanlık bir gün. Yapmam gereken çok işim var evde ama canım hiç bir şey yapmak istemiyor. Tarifini vermekte geç kaldığım, bana göre pratik ve lezzetli olan, benim hem yapmasını  hem de yemesini çok sevdiğim havuç tarator veya yoğurtlu havuç salatası da denilen tarifimi verip kaçıyorum arkadaşlar. Güneşli günlerin bir an önce gelmesi dileğimle, sevgiler....

    MALZEMELER:
    •  5 adet havuç
    • 1 su bardağı süzme yoğurt ( normal yoğurtta olabilir )
    • 1-2 diş sarımsak
    • 2 yemek kaşığı mayonez
    • 2 çay kaşığı tuz
    • 1 yemek kaşığı zeytinyağı
    YAPILIŞI:
    1. Havuçları rendeleyin. Teflon bir tavaya zeytinyağını koyup, rendelediğiniz havuçları 1 çay kaşığı tuzu da ilave ederek tavada (10 dakika ), ara sıra karıştırarak yumuşuncaya kadar kavurun.
    2. Sarımsağı rendeleyin; yoğurdu bir kabın içerisine alıp, sarımsağı, mayonezi ve bir çay kaşığı tuzu yoğurda ekleyin.
    3. Havuçlarıda sarımsaklı yoğurda ekleyin ve karıştırıp servis tabağına alın. Üzerini ceviz veya dereotu ile süsleyebilirsiniz. Afiyet olsun.
    NOT: Eğer normal yoğurt kullanacaksanız yoğurdun susuz olmasına dikkat edin. Ayrıca mayonez kullanmak istemeyenler koymayabilir, ben bazen katmıyorum.

    17 Nisan 2011 Pazar

    JÖLELİ BİSKÜVİLİ KEŞKÜL


               Neler oluyor, nedir bu bendeki ağırlık anlamadım iki gündür. Bir de haftasonu ama canım hiç bir şey yapmak istemiyor. Bilgisayarı alıyorum elime, sonra yazarım deyip bırakıyorum. Dünden beri yazamadım bir türlü jöleli bisküvili keşkülün tarifini. Bu arada güzel yorumlarınız için hepinize çok teşekkür ediyorum ve her yorumla ne kadar mutlu olduğumu söylemek istiyorum :) Bir anda ne tatlı yapayım derken içimden geldiği gibi yaptım bu tatlıyı inşallah yapınca da beğenirsiniz. Her türlü sütlü tatlı ile yapılacilecek bir tarif. Görüntüsü de çok güzel ve ayrıca oldukça hafif bir tatlı. Üçü birarada tatlıma buyrun bakalım.....

    MALZEMELER:

    12 adet tart kalıbına göre;
    • 2 su bardağı süt
    • 3 yemek kaşığı toz şeker
    • yarım çay bardağı pirinç unu
    • 1 paket vanilya
    • 1 paket çilekli jölenin yarısı
    • bebe bisküvisi
    YAPILIŞI:
    1. Keşkül için; bir tencereye sütü, şekeri ve pirinç ununu alın, sürekli karıştırarak koyulaşıp göz göz olana kadar pişirin. Ocaktan almadan önce vanilyayı da ekleyip karıştırın. Soğuması için bekletin.
    2. Bir paket jölenin yarısını kullanacağımız için paketin üzerindeki tarife göre  yarı ölçü kullanarak jöleyi hazırlayın. 
    3. Tart kalıplarını suyla çalkalayın ve hazırladığız  jöleyi paylaştırarak tart kalıbının içine az miktarda dökün. Soğuması için bekletin.
    4. Soğuyan jölenin üstüne keşkülü dökün. Bebe bisküvilerini ikiye kırarak keşküllerin üzerine yerleştirip soğuması için buzdolabında bekletin.
    5. Tart kalıbını ters çevirerek servis yapın. Afiyet olsun....



      15 Nisan 2011 Cuma

      MUTFAKTA MUHABBET SOFRASI


                  Dün canım arkadaşlarım Çiğdem ve Sezgi bendeydiler. Bende mutfağa böyle bir masa hazırladım; çaylarımızı yudumlarken hem güzel güzel sohbet edelim  hem de sindire sindire mamalarımızı yiyelim diye. Masayı hazırladım tam çayları dökecekken aklıma geldi  fotoğraf çekmek, Çiğdem ve Sezgi otururken çekiverdim. Sağ tarafta oturan  Sezgi arkadaşım  6 aylık hamile, görünen o göbişte bebiş kızımızda bize eşlik ediyor. Benim şekerde onlara yan tarafımızda kurmuş olduğum minik masalarında döke saça yediler mamalarını :) Bol muhabbetli her ne kadar şekerler yüzünden arada sırada bölünsede, bol kahkahalı  ve bir hamile olunca  bol bebek sohpeti yapılan keyifli bir sofra oldu.
                Bu güzel günümü sizlerle paylaşmak istedim, hazırladıklarım oldukça pratik ve hemen hepimizin yaptığı basit tarifler. İstediğiniz tarifler olursa fırsat buldukça yazıp yayınlarım, şimdilik görüşmek üzere hoşçakalın....

      JÖLELİ,BİSKÜVİLİ KEŞKÜL

       
      KISIR

      PATATESLİ KEK

      TARÇINLI ve ŞEKER HAMURLU KURABİYELER

       
      YOĞURTLU HAVUÇ SALATASI

      12 Nisan 2011 Salı

      ŞARLOTUM ( SUZAN'IN ŞARLOTU )


      HERKESİN ŞARLOTU KENDİNE :)

                  Yıllar önce bir arkadaşımın davetinde yemiştim, çok beğenip adı ne diye sorduğumda "şarlot"  demiş ve ne kadar sempatik bir adı var bu pastanın diye düşünmüştüm. Arkadaşım şarlotu;  petibör bisküvü ve krem şantiyi karıştırıp üzerine de çikolata sos dökerek yapmıştı ama herkesin şarlotu kendine deyip  kendimce bir şeyler daha ekledim  ve kendi şarlotumu yaptım. İnternetten baktığınızda çeşitli şarlot tarifleri görmeniz mümkün. Sonsuz çeşit çıkartılabilecek bir tarif.  Hem çok pratik, hem de her zaman evimizde bulunan malzemelerden ne varsa konulabilecek bir pasta. Yazın da çilekli bazen de dondurmalısını yapıyorum harika oluyor. 
                  Şarlotum meşhurdur benim :) çünkü bir kere yiyen hemen tarifini istiyor ve Suzan'ın şarlotu diye tarif veriyorlar. Şarlotu hiç ölçülü yapmadım hep göz kararı, aslında çoğu şeyi göz kararı yaparım ama sizlere tarif vereceğim diye her şeyi ölçülü yapar oldum inanın. Aklımda ne çok tarif tutuyormuşum, şimdi bir çoğunu bu sayede kağıda döker oldum. Geçenlerde ilk defa şarlotumu yiyen bir arkadaşım çok beğendi ve tarifini istedi. Bende göz kararı yaptığımı söyledim ama aşağı yukarı ölçüleri verdim. İki gün sonra aradı beni, şarlotu tutturamamış, çok yumuşak olmuş. Bisküvileri fazla koymasını, karıştırırken koyu kıvamlı olması gerektiğini söyledim tekrar. İkinci denemesinde başarmış, hatta misafirleri çok beğenmiş tarifi isteyip adı ne demişler "Suzan' ın şarlotu "demiş. Gülüştük....
                  Ben şarlotumu yaparken bebe bisküvisi kullanıyorum, petibörden daha çok yakıştırı yorum. Krem şantinin içine bebe bisküvisi, dilimlenmiş muz, damla çikolata ve kırılmış ceviz katıyorum. Üzerine servis sırasında dökülen çikolata sosla bomba bir pasta oluyor aslında. Akşam gelen misafirlerime servis için dolaptan çıkardıktan sonra alelacele fotoğrafını çektim şarlotumun, çikolata sosunu dökmeden çekmişim, yoksa görüntü dahada süper olacaktı. Neyse bir daha ki sefere öyke çekerim.; havalar biraz daha ısınsın, dondurmalısını yaptığım zaman artık...

      MALZEMELER:
      • 1 paket bebe bisküvisi ( 250 gr.)
      • 1 paket krem şanti
      • 1 su bardağı süt ( krem şanti için )
      • 2 adet muz
      • yarım su bardağı kırılmış ceviz
      • yarım su bardağı damla çikolata
      ÇİKOLATA SOSU İÇİN:
      • 7 yemek kaşığı toz şeker
      • 3 yemek kaşığı kakao
      • 1 yemek kaşığı nişasta (tepeleme)
      • 2 su bardağı süt
      YAPILIŞI:
      1. Genişçe bir kap içerisinde krem şantiyi sütle beraber çırpın.
      2. Bebe bisküvilerini ortadan ikiye kırın, krem şantinin içine ekleyin.
      3. Muzları dilimleyin, bir kaç dilim ayırıp krem şantiye ekleyin.
      4. Kırılmış ceviz ve damla çikolatalarıda krem şantiye ekleyip karıştırın.
      5. Herhangi derin büyük bir kase yada kalıbın içini streç filmle kaplayın.Görünmesini istediğiniz şekilde ayırdığınız muz dilimlerini kabın dibine yerleştirip krem şantili karışımı içine dökün. Üstünü kaşık yardımı ile bastırın ve düzgünleştirdikten sonra streçfilm ile kapatın. Buzdolabında en az iki saat bekletin.
      6.  Çikolata sosu yapmak için bir tencereye tüm malzemeleri koyun, orta ateşte koyulaşana kadar devamlı karıştırarak pişirin. Soğuması için ara sıra karıştırarak bekletin.
      7. Şarlot iyice soğuduktan sonra servis tabağına kabı ters çevirin, streç filmi çıkarın. Üzerine çikolata sosu dökün,  dilimleyerek servis yapın. Afiyet olsun.
      NOT: İsteğe göre kakaolu krem şanti ile de yapabilirsiniz.  Bebe bisküvisi yerine petibör bisküvi yada piknik bisküvilerden de kullanabilirsiniz.

          10 Nisan 2011 Pazar

          LEZZETLİMİ LEZZETLİ KAKAOLU KREPLER :)

                   Kızım koydu bu ismi; "anneciğim lezzetli mi lezzetli krepler olsun adı, öyle yaz" dedi.Bende kırmadım kızımı öyle yazdım. Bir önceki postumda kızım için yorum yapan tüm arkadaşlarıma çok ama çok teşekkür ediyorum. Güzel yorumlarınızın hepsini kızıma okudum,"anne beni beğenmişler" dedi ve çok mutlu oldu :)  hepinize Suay'dan kocaman öpücükler.... 
                      Bizim evin kahvaltı sofrasının vazgeçilmezi kreplerin bir de kakaolusunu denemenizi tavsiye ederim. Tatlı niyetine kakaolu krepleri çok çeşitli şekillerde hazırlayabilirsiniz. Ama benim en sevdiğim muzlu muhallebili olanı. İnşallah ilerde onunda yaptığımda görürsünüz ne kadar pratik bir tatlı olduğunu. Şimdilik güzel bir hafta geçirmenizi diliyorum, sevgiler...            
             
          MALZEMELER:
          • 1 buçuk su bardağı süt
          • 1 su bardağı un
          • 1 adet yumurta
          • 1 yemek kaşığı kakao (tepeleme)
          • 1 çay kaşığı şeker
          • yarım çay kaşığı karbonat
          YAPILIŞI:
          1. Derince bir kapta yumurtayı ve sütü iyice çırpın.
          2. Unu, şekeri ve karbonatıda ekleyin, pürüzsüz bir kıvam elde edene kadar çırpın. Krep hamuru çok koyu olmayan az akışkan kıvamda olmalıdır.
          3. Krep tavası yada herhangi teflon bir tavaya 1-2 damla yağ dökün.Tava iyice ısınınca bir kepçe krep hamurunu  tavanın ortasına dökün.Tavayı  elinizde sağa sola çevirip hamurun tüm yüzeye yayılmasını sağlayın.
          4. Tahta bir spatula ile krebin kenarından tavadan ayrılıp ayrılmadığını kontrol edin.Ayrılıyorsa pişmiş demektir.Diğer tarafınıda 1-2 damla yağ dökerek çevirin ve yine aynı şekilde pişirin.  Bu işlemleri tekrarlayarak diğer krepleride pişirin.Afiyet olsun.
          NOT: Ben kreplerin arasına krem tahin helva sürüp sardım.İsteğinize göre çeşitli reçeller ya da nutella sürebilirsiniz. Ayrıca kırılmış fındık ve cevizde çok yakışıyor tavsiye ederim.

                               

          8 Nisan 2011 Cuma

          MUTFAK ŞEKERİ SUAY'dan KURABİYELER

                   
                     İşte benim 4,5 yaşındaki şeker kızım, prensesim Melek Suay :) Aslında bu resimler 2 ay öncesine ait. Kızımın "anne kurabiye yapalım mı?" dediği ve 2 yaşındaki şeker oğlanı uyutup hemen  kurabiye yapmaya başladığımız güzel bir gündü. Kurabiyenin hamurunu ben yoğurdum kızım merdane ile açtı  kalıplarla şekillendirdi, hindistan cevizi ve renkli şekerlere bulayıp  tepsiye dizdi. Bende ara ara yardım edip bu güzel anları fotoğrafladım. Kurabiye yapmaya bayılıyor Suay ve yaptığı kurabiyeleri "anne çok güzel yapmışım dimi" deyip yemeyi çok seviyor. Bana da  kızımın mutlu olduğunu görmenin sevinci ve iç huzuruyla mutfağı temizlemek düşüyor :)

                                                      2011 merdane güzeli :)                                                      
                                      
           Anne hamuru yoğurabilirmiyim artıkkk :)




                                                                  veeeee başardııımmmm :)

          Kurabiyeler fırına girmeye hazır....MUTLU SON :)

                     Bu arada kurabiyenin tarifi daha önce yayınlamış olduğum kakaolu kokoş kurabiye  tarifinin kakao kullanılmadan yapılmış halidir.
          Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...